Ne Zaman Avrupa
Genel duruma baktığımız zaman başarılıyız desek de özeleştiri yapmaktan çekinmemeliyiz …
Son yılların en kötü lig başlangıcını yaptığımız bir sezonda, Avrupa kapısına kadar dayanmak ancak Antalyaspor gibi bir camiaya nasip olurdu zaten.
Rıza Çalımbay gelmeden ligin dibine demir atan kırmızı beyazlı ekibimiz, o günlerde nasıl kümede kalırız hesaplarını yapmaya başlamıştı. Ancak daha sonrasında işler öyle bir hal aldı ki kendimizi birden Avrupa için mücadele ederken bulduk.
Avrupa potasında henüz son golü atamasak da matematiksel umutlar devam ediyor. Yine de sonuç ne olursa olsun ilk galibiyetini 9. haftada alabilmiş bir takımın bu noktalara gelebilmesi de bir başarıdır.
Genel duruma baktığımız zaman başarılıyız desek de özeleştiri yapmaktan çekinmemeliyiz. Hatalarımızın farkına varıp bunları düzelterek başarıya ulaşabiliriz. Geçen seneki kadroyu korumamıza rağmen bu sene hedefleri daha yüksek tutmalıydık. Ancak sezon öncesinde hem yönetim değişikliği hem de yaz transfer dönemindeki başarısız transferler takımdan beklenen performansı yansıtamadı. Zaten yönetim de bu sezonki hedefini ligi olabildiğince yukarılarda bitirmekten bahsediyordu.
Bir diğer nokta da Rıza Çalımbay… Tecrübeli teknik adama bizi ligin dibinden alıp Avrupa potasına kadar soktuğu için tabiî ki teşekkür ederiz. Her hocanın cesaret edemeyeceği bir noktadaki takımı alarak kırmızı beyazlı ekibimizin potansiyelini ortaya çıkardı ve son yılların en iyi lig performansımıza ulaştırdı. Buna rağmen Çalımbay’ın son haftalarda taraftarlar tarafından eleştirildiğini görüyoruz. Bunun sebebi de Avrupa’ya gitmeye sadece birkaç adım kalmışken sürekli “Hedefimiz ilk on” demesiydi. Antalyasporlu taraftarlar isyanlarında haklıydı çünkü uzun yıllar sonra ayağımıza gelen Avrupa şansını değerlendirmek istiyordu. Çalımbay Hocanın da kendine göre haklı sebepleri vardır; belki takımı ekstra strese sokmak istemiyordu belki de beklentiyi düşük tutup olası bir Avrupa’ya gitme durumunda daha büyük bir başarı yaratmak istiyordur. Bunları bilemeyiz. Görünen kısmıyla baktığımızda kırmızı beyazlı taraftarlarımızın Avrupa hayaline ayak uydurmayı başaramadı.
Dört hafta sonunda ligi nerede bitireceğimiz belli olacak ve Avrupa’ya gidip gidemeyeceğimiz kesinleşecek. Sonuç ne olursa olsun Avrupa hedefini yeni sezon için dillendiren hem yönetimin hem teknik ekibin sorumlukları seneye kat ve kat fazla olacak. Dileriz ki başarılı olunur ve bu taraftara hak ettiği armağan verilir. Ancak bu sene ayağımıza kadar gelen fırsatı seneye hiç bulamazsak işlerin renginin değişeceği de akılların bir köşesinde bulunması gerekir.