Ne Hakemler Değişecek Ne Yönetimlerin Anlayışı
M. Okan Okuş yazdı…
Adı süper, içeriği rezil ligimizde milli ara öncesi son maçımızı oynadık.
Bütçeleri ve kurdukları kadroları ile iki semt takımı görüntü olarak bu ligin üstünde. Ülkede TFF’nin hukuksal olarak aleni olan bazı şeylerin üstüne gitme cesareti yok. Yaptıkları transferlerde para akışı hep sorunlu. Dünya yıldızı olan adamı 750.000 euro bonservis vererek aldıklarını söylüyorlar, eski takımı ayağa kalkıyor. Yok öyle bir şey deyip 10 katı olan gerçek fiyatı açıklıyorlar. E nerede kaldı KAP açıklaması? Bu şekilde geldisi belli olmayan paralarla kurulan takımlarla elindeki avucundakini iyi kullanıp sahaya çıkan takımlar mücadele etmeye çalışıyor.
Saha dışı adaletsiz işlerden sahaya geçelim. Sezon başından beri üstüne koya koya, iyi bir noktaya geldiğimizi düşünüyorum. Takıma katılan oyuncuların uyum sorunu çözüldü. Hepsi –Britt ayrı– elinden geleni yapmaya çalışıyor. Futbolun gerçeğidir; iyi futbol, iyi oyuncularla oynanır. Buksa, Saric, Jehezkel’in varlığı iyi futbolu da beraber getiriyor.
Maçın başından 58. dakikaya kadar karşılıklı ataklar içinde rakibin etkili isimlerini de iyi tutarak geçti. Maçın 17. dakikasında ceza alanı içinde Jehezkel’e yapılan pozisyona gözlerini kapayan hakem Küçük, Icardi’nin kendini Veysel’e yaslamasına hemen serbest vuruş verip rakibin bir anda gole kavuşmasının önünü açtı. Sonrası baskılarımız, Assombalonga’nın bomboş kaleye atamaması derken aradığımız golü bulamadan sahadan mağlup ayrıldık. Takımın canı sağ olsun, oyunsal anlamda ellerinden geleni yaptılar. Geride kalan 11 maçımızdan en az 7 galibiyet ile ilk yarıyı tamamlayacağımızı düşünüyorum.
Gelelim işin yönetimsel boyutuna… Bu şehrin valisi, Büyükşehir belediye başkanından sonra bu şehri sahiplenecek 3. kişi, Antalyaspor başkanıdır. Bu kulüp, ilçe takımı ya da müessese takımı değil. Üç İstanbul semt takımı ile oynanan maçlara iyi hasılat gözü ile bakabilirsiniz. İçeride ve dışarıda takımını yalnız bırakmayan, tribünlere ömrünü veren taraftar iki haftadır sizi ve kulübü etiketleyerek yüzlerce mesaj attı. Yılda bir kere stadın yolunu bulan insanları mutlu etmek zorunda değilsiniz. Zaten localar bu maçlarda alakasız insanlarla doluyor. Göreve geldiğinizden beri bu kulüp için yaptığınız maddi katkılarda, yolladığınız oyunculardan kazanımlarda ve doğru transferlerinizde hep sizi takdir ettik. Ama bu yaptıklarınızın okyanusu geçip su arığında boğulmaktan farkı yok. Kusura bakmayın, taraftara kulak verip onlara sahip çıkmak göreviniz. Üç hafta sonra oynanacak Başakşehir maçında memleketsiz veya dekoder taraftarı değil, maç ayrımı yapmadan gelen cefakar insanlar olacak. Tribünde sevdalısı olduğu takıma sahip çıkmak uğruna 6222’ye maruz kalacak insanlara hukuksal destek anlamında arkasında durmanız size yakışır.