Morais’e Gerek Yok

2015-2016 sezonunun devre arasında gelen ve eline resmen yeniden kurulmuş bir takım verilen Morais; ligin ikinci yarısında oynattığı futbol, kurduğu kadrolar ve maçlara göre kurguladığı taktikle herkesten geçer not almıştı. Tek eksik görülen dış saha başarısızlığı idi.

Herkes 2016-2017 sezonu için özellikle Morais’ten çok büyük beklentiler içerisine girmişti. Ama gel gör ki taraftarın hesabı çarşıya uymadı. Morais’ten biz dış saha performansını düzeltmesini beklerken iç saha hakimiyetimizi de ilk üç maç sonunda kaybettik. Birçoklarımız klasik döngü olarak Morais’i sorumlu tutuyor şu an geldiğimiz noktadan doğal olarak.

Dünyada düzen bu şekilde çünkü bir takımda işler yolunda gitmedi mi ayrılık sandalına bindirilen ilk isim teknik direktör olur. Ama ben farklı bir açıdan bakıcam duruma; geçen sezon sadece yarım devre gösterdiği hocalık becerileri ile hepimizin geçer not verdiği, bilgi ve becerisini gördüğümüz Morais bu kadrolarla sahaya çıkar mı? Üç haftada üç farklı on bir Morais’in yapacağı bir çılgınlık mı? Net olarak söylemek isterim ki bu kadrolar Morais’in kadroları değil.

“Bunu nereden çıkarttın, acaba bir şeyler mi biliyor?” diye mırıldanıyorsunuzdur eminim. Hiçbir şey bildiğim yok, sadece gözlem. Geçen sezon yarım devrede neler yapabileceğinin sinyallerini vermiş, genelde belli bir 11’e bağlı kalmış, sahaya daha ofansif kadrolarla çıkmış bir Morais bu sezon kendinden beklenmedik işler yapıyor ya da Morais’e yaptırılıyor. Belli ki Morais’in işine karışılıyor, yeni transferleri görelim sevdasına baskı kurulup takımın kimyası bozuluyor.

Morais’i rahat bırakın. Yeni transferlerin at mı eşek mi olduğuna o karar versin.