Metcezir Misali
Levent Sağlam yazdı…
Hafta içi Antalyaspor, Antalyaspor Kulübü Derneği ve Antalyaspor Vakfı başkanlıklarından ayrıldıklarına dair yazılı bir açıklama yapan Öztürk Ailesi, Antalyaspor’u iki kez yönetme şansı buldu.
30 Haziran 2016 tarihinde ilk geldiği dönemde Nasrili Menezli transferlerle gündeme gelen Ali Şafak Öztürk, 11 Aralık 2017’de ise görevi bıraktığını açıkladı.
10 Ocak 2018 tarihinde görevi devralan Cihan Bulut, Ali Şafak Öztürk’ün ikinci gelişinde anonim şirketi Ali Şafak Öztürk’e devrederken kulübün 450 milyon civarında borcu olduğunu, Eto’o ayrılırken alacağından 800 bin Euro bıraktığını, Nasri ayrılırken ciddi problemler yaşadıklarını, kasada 1 milyon 250 bin liralık çekle kulübü devrettiğini, görev sürecinde 50 milyon civarı borç eksiltmesi yaptığını açıklamıştı. İkinci kez göreve gelen Ali Şafak Öztürk de daha önceki gelişinde yapılan hatalardan ders çıkardığını, özellikle transferlerde yapılan hatalara vurgu yaparak daha dikkatli olacağını belirten bir açıklama yapmıştı. Akabinde Bülent Korkmaz, Stjepan Tomas, Tamer Tuna, Ersun Yanal olmak üzere 4 teknik direktörle çalışan Ali Şafak Öztürk’ün Podolski ve Nuri Şahin gibi artık futbollarının sonuna gelmiş oyuncuları transfer etmesi de dikkatlerden kaçmadı. Bunun yanında Öztürk Ailesinin anonim şirketin yanı sıra Antalyaspor Kulübü Derneği ve Antalyaspor Vakfı’nın da kendilerine bağlanması talebi de yerine getirildi. Hafta içi istifa açıklaması yapan Öztürk Ailesinin, “Antalyaspor A.Ş’nin 7 milyon 700 bin Euro borcu kalmıştır. Diğer borçları Öztürk Ailesi olarak ödeyeceğiz. 1 Ocak 2021 tarihine kadar teknik ekibin, futbolcuların, personelin borcu ödenmiştir.” açıklaması için kendi adıma ‘Hay Allah razı olsun‘ derim. Fakat bu söylemin yerine getirilip getirilmeyeceğini ilerleyen günlerde göreceğiz.
İnsan yaşamında bir etik kavramı vardır. Öztürk Ailesinin tam transfer mevsiminde, bir de transfer tahtası Danilo, Nasri gibi futbolcuların alacakları ve Gustavo Blanco’nun kulübü Shakhtar Donetsk’e ödenmeyen borç nedeniyle kapanmış olan transfer tahtasının açılacak olmasına, sezon devam ediyor olmasına rağmen görevi bırakmaları etik değil .Zira neydi söylemimizi? “BİZ ANTALYASPORUZ!”
İşin özeti şöyle;
* Hasan Akıncıoğlu, 14 milyon TL’ye kulübü Gültekin Gencer’e devreder.
*Gültekin Gencer, 210 Milyon TL’ye Eto’o’lu, Boffinli, Ferhatlı, Diegolu futbolcu kadrosuna sahip Antalyaspor’u Ali Şafak Öztürk’e devreder.
*Ali Şafak Öztürk, Nasrili, Menezli, Eto’olu problem yumağı bir oyuncu grubunun yarattığı problemli süreçte kulübü Cihan Bulut’a devreder.
*Takımı ligde tutan Cihan Bulut, Doukaralı Antalyaspor’u Ali Şafak Öztürk’e devreder.
Antalyaspor taraftarı, özeti iyi okuyun. Bundan sonrası için sizlere pembe rüyalar sunanlara aldanmayın. Sadece Antalyaspor’a yani sevdanıza aşık olun. Realite ve matematik, her zaman gerçek olandır. Yani Antalyaspor bir metcezir yaşadı. Ali Şafak Öztürk geldi, gitti, geldi, gitti.
Bugün bir metcezir de Konyaspor karşılaşmasında yaşandı. 19 haftada 25 puanı bulunan Antalyaspor, 19 haftada 22 puanı bulunan Konyaspor’a konuk oldu. Alışılagelmiş oyun taktiğiyle oyuna başlayan Antalyaspor, deplasmanda olması nedeniyle tabiri caizse yine topu Konyaspor’a bıraktı. Her iki yarının ilk 30 dakikasında savunma yapan Antalyaspor, oyunu kendi yarı alanında kabul etti. Savunma güvenliğini elden bırakmayan Antalyaspor’a karşı Konyaspor ise rakibine önde baskı kurarak oyuna başladı. Konyaspor, Antalyaspor kalesine genel anlamda Antalyaspor’un sağ kanadı üzerinden gelmeye çalıştı. Öyle ki ilk yarıda Cikalleshi ile başarılı olamayan Konyaspor, ikinci yarının hemen başında Bytyqi-Cikalleshi değişikliğiyle denemelerine devam etti. Bu bölgede Bünyamin, Naldo ve Gökdeniz işbirliği göze çarptı. Her iki yarıda da Fredy’nin önde dolaşıp sağ ve sol kanattaki defans boşluklarına müdahalesini de unutmamak gerekir. Sahanın en kritik iki adamı bence Konyasporlu Jevtovic ve Antalyasporlu Fredy idi. Bu iki futbolcu, oyunun her anında karşı karşıya geldi. Her iki takımın da kilit oyuncusu bu iki futbolcuydu.
Her iki yarının son 10 dakikasında ise istekli bir Antalyaspor izledik. Rakibini her iki yarının 30 dakikası yoran Ersun Hoca, deplasman avantajından da yararlanarak oyunun sonunda baskı kurdu. Bugün Konyaspor’un oyun kurgusu Jevtovic üzeriydi. Oyunun tamamında pozisyon üreten ve pozisyona giren bir Jevtovic izledik.
Her ne kadar bu maçın özelinde topla oynama ve diğer atraksiyonlara giren Konyaspor görünse de, oyunun en net pozisyonlarına giren, Antalyaspor oldu. 12. dakikada Gökdeniz’in ortayı ofsaytta olan Amilton’a değil de pozisyonun merkezindeki Jahovic’e çıkarması daha uygundu. Örneğin Eren’in dakika 81’de yaptığı ortayı önce Gökdeniz sonrasında Orgill’in ıskalaması gibi… Aslında bu maçın kırılma anları, dakika 12 ve dakika 81’dir.
İşin özeti;
*Maç Fredy ve Jevtovic üzerinden kurgulandı.
*Antalyaspor istediği oyunu Konyaspor’a kabul ettirdi.
*12. dakikada Gökdeniz biraz dikkatli olsa ve topu Jahovic’e çıkarsa Antalyaspor 1 farkla öne geçebilirdi. Zira Amilton ofsayt pozisyonundaydı. Bu gecenin birinci metceziriydi.
*Dakika 74’de Jahovic’i oyundan alan Ersun Hoca yerine Orgill’i oyuna aldı. Bence Ersun Hocanın Jahovic’e daha fazla süre tanıması gerekir.
*Dakika 81’de Eren’in soldan yaptığı ortaya ıska geçen Gökdeniz’den sonra ıska geçen ikinci adam, Orgill’di. Bu da gecenin ikinci metceziri idi.
*Deplasmanda alınan 1 puan iyidir. Takımın ve Ersun Hocanın arkasındayım.
*Şu an dernek vakıf ve anonim şirkette görev yapan yöneticilerin en sağlıklı kararı vereceğine eminim. Onların Antalyasporluluğundan hiç şüphem yok.
Dediğim gibi bir metcezir yaşadık. Bu kadar gelgitler yaşamışken bekleyip görmek ve en iyisini temenni etmekten başka da elden bir şey gelmiyor.
Takımına sahip çık Antalyaspor camiası! Sadece sevdana aşık ol ve sadece sevdana sahip çık!