Konsantrasyon Eksikliği İle Bu Kadar
Ahmet Çolak yazdı…
Milli maç arasından sonra ligde galibiyeti bulunmayan Antalyaspor’un İstanbul’da Fenerbahçe maçından alacağı sonuç kırmızı beyaz renklere gönül veren taraftarının en fazla merak ettiği gündem olmuştu. Gerçekten hiç alışık olmadığımız bir sezon başlangıcı yaşıyoruz ki ilk dört hafta galibiyet yüzü görmeyen takımımız ligin lideri önünde şeytanın bacağını kırabilecek miydi?
İstanbul’da hiç de alışık olmadığımız gündüz müsabakasında Antalyaspor maçın başlama düdüğü ile birlikte çok koştu, önde bastı, organize oldu, iştahları üst seviyedeydi ve karakterli oyun ortaya koydular. Fenerbahçe karşısında böyle bir rakip bulacağını hiç düşünmemişti. Nitekim tek tehlikeli atakları ilk yarının sonlarında geldi ve onda da golü bulmuş oldular. Antalyaspor bu baskın ve güzel oyununun karşılığını maalesef Van de Streek’in gününde olmaması ve son vuruşlardaki beceriksizliği sebebiyle soyunma odasına 1-3 gidebileceği skordan mahrum kalmış ve alamamış oldu. Takımımız müsabakanın ilk yarısında Fenerbahçe ve spor kamuoyuna futbol dersi verdi.
Maçın ikinci yarısından ilk yarısı gibi olmasa da direnç seviyesi beklenenin altında kaldı. Konsantrasyon eksikliğinin üst seviyelere çıktığı dakikaların ilkinde Helton Leite’nin yer alma becerisi ve Güray’ın rakibini takip etmeyip İrfan Can’a belki de kariyerinin ilk kafa gölünü attırmış olmalarıydı.
Leite iki adım ayaklarını geri atsa top kucağına gelecekti, geldiği günden beri söylüyor ve yazıyorum. Kaleci Helton Leite cepheden çok iyi bir kaleci fakat duran top ve yan toplarda maalesef çok ama çok eksiği var. Hatta ilk yarıda tutacağı topu enteresan şekilde uçarak yumruklaması hafızalara kalanlardan, yani giden Boffin’den hiçbir farkı olmadığını gözlemliyoruz. İki kalecinin de özellikleri neredeyse aynı, birbirlerinin kopyası gibiler.
Dakikalar 80’i gösterdiğinde konsantrasyon eksikliğinden yine başrolde Güray, korner kullanan rakiplerini arkası dönük karşılayınca Fenerbahçe’nin Polonyalı oyuncusunun golüne engel olamadık ve bu gol kaçınılmaz mağlubiyetin habercisiydi. Son bölümde gelen skor avantajı rakip takım adına 50.000 taraftarın itici gücü ile sonuca ulaştılar. Ligin en düşük bütçeli iki takımından biri olan Antalyaspor’un en yüksek iki takımından biri olan Fenerbahçe karşısında iki gol bulup üç gol yenmesi sadece ve sadece oyuncu kalitesinin bir eseridir.
Bu hafta sonu Antalyaspor için diken üstünde bir maç olacak olan Samsunspor müsabakası çok önemli bir hal almış oldu. Taraftarın itici bir güç olacağı ve belki sezonun bundan sonra kalan döneminde sıralamadaki yerlerini belirleyecek önem taşıyor. Yukarıya mı yoksa aşağıya mı oynayacağımız belki de bu maçta belli olacak. O yüzden taraftara çok ihtiyaç olacak, eğer kombine kart taraftarlarına saygısızlık olmayacaksa bir defaya mahsus sembolik bilet fiyat uygulaması konusunda yönetim gerekli adımları atabilir mi bilemiyorum ama gerçekten hafta sonu taraftarımıza çok ama çok ihtiyacımız var.