Kendimizi Kandırmayalım

Antalyaspor’un ligdeki sıralamasında Fenerbahçe karşısında alınan bir puan çok önemli ve kıymetliydi. Ama ortada methiyeler düzecek, umut besleyecek cümleler kuracak bir oyun ve takım yoktu.

Rakip takım tarihinin en kötü futbolunu oynuyor, kalene şut bile gelmemiş. Seni hiçbir şekilde tehdit edemiyor ama Antalyaspor ne rakibin üstüne gidebildi ne tehlike yaratabildi. Bu maçın üstüne umutlanacak, ileriye dönük güzellemeler yapacak bir yorum yaparsak sadece kendimizi kandırmış oluruz.

Nuri Şahin’in futbol sorumlusu olduktan sonra yaptığı pozitif etkiler her hafta biraz daha kayboluyor. Takımda hem saha içi hem psikolojik olarak bariz geriye gidiş var. Oyunu takıma göre değiştirmeye çalışıyoruz ama olumlu etkiden çok olumsuz sonuca ulaşıyor. Özellikle defanstan kısa pasla çıkmaktan vazgeçip uzun topla çıkış oyununa geçmemiz direkt göze çarpıyor. Fakat ileri uç oyuncularımız buna hiç uygun olmadığı ve dizilişte ileride sayıca fazla olmadığımız için giden her top kısa sürede rakibe kaptırılıyor.

Ligin mücadele eşiği yükseliyor. Kritik haftalar gelince psikolojik güç de devreye girecek. Bu yüzden eksik bölgelere yapılacak transferler çok daha kritik hale geldi.

Geçen hafta sorunların halının altına süpürülerek görmezden gelinmemesi gerektiğini söyledik ama transferde ismi geçen oyunculara bakınca yine faydadan çok isme bakılarak gündemi örtecek oyuncular olduğu düşünülüyor. Bu daha önce kaç sefer denendi, hiçbir faydasını görmedik. Tekrar tekrar aynı hatayı yapmak artık hata olmuyor. Evet, devre arası transfer yapmak zordur ama zaten uzun süredir oynamayan futbolculara yönelerek risk alıyoruz. Ayrıca sadece isim transfer etmek bizi çok daha zor duruma düşürür.

Fenerbahçe maçında benim açımdan en pozitif durum, takımın bir iki ay öncesinde fiziksel durumu 60 dakikayı zor çıkarmaktayken şimdi maçın sonuna kadar mücadele gücü yüksek ve oyundan düşmeyen bir takım izledik. Bu fiziksel yükselişin darısı sahadaki teknik ve oyun anlayışına da yansımasına diyelim.

Transferde uzun süredir oynamayan oyuncuların riskine değindim ama gecenin bir başka olumlu tarafı da Mehmedi’nin performansıydı. Uzun süredir oynamamış bir oyuncu ve sakatlık problemi de yaşamış ama verdiği katkı ilerisi için umut vericiydi. Bu oyuncuyu daha önceden bilen bir arkadaşımdan transfer günü gelen yorum eğer oynarsa çok büyük katkı alacağımız yönündeydi. Tek sıkıntısı geçmişte yaşadığı ciddi sakatlıklar gibi görünüyor. Umarım çok ihtiyacımız olduğu bu sezonda yine benzer sakatlık sorunları yaşamayız.

Özetle kötü oyun devam ediyor, riskli transferlerle eksikler ne kadar çözülür meçhul, orta saha forvet eksikliği bas bas bağırıyor.

Çarşamba günü kritik Rizespor maçı bizi bekliyor. Bu dönemde kaybedilen her puan sezon sonu bizi daha zor duruma sokacaktır.

Hem eksiklerin olduğu bu dönemde hem transfer döneminde ligin ikinci yarısı boyunca hepimize bol sabır ve şans diliyorum.