Kazanırken Eleştirmek

Kazanmak, üç puan, maç sonu fotoğrafları, karşılıklı övgü dolu sözler… Hepsi çok güzel şeyler futbol adına. Zaten her takım sahaya kazanmak için çıkmıyor mu? Kazan ama tehlikenin ve geliştirilmesi gereken şeylerin hep farkında ol. Asıl önemli olan şey tam olarak da bu; kazanırken zayıflıkları gelişmesi gerekenleri fark etmek.

Doğukan başta olmak üzere gençlerin kazanılması, oyuna inanmışlık ve takımdaşlık, Göztepe maçının en büyük artılarındandı. Ersun Yanal’ın oluşturmak istediği duygu yavaş yavaş yerini buluyor diyebiliriz.

Olumlu tarafları bir kenara alırsak, Antalyaspor sizce nasıl oynadı Göztepe karşısında? Daha çok topla oynayan, daha çok pozisyona giren taraf açıkçası Göztepe’ydi. Kazanabilirler miydi? Kazanabilirlerdi. İşte sorun da burada başlıyor.

Topu rakibe vererek oynamak, elbette oyunun bir parçasıdır. Fakat hem topu rakibe vererek altı kişi savunma yaparsan hem de çok net pozisyonlar verirsen işte o zaman şapkayı önüne koyup yanlışlıklar ile hataları düşünme zamanı.

6-7 pas üst üste yapamadığı bir maçı kazandı Antalyaspor. Topla oynayıp kaybetmektense topsuz kazanırım diyenleri duyabiliyorum. Yol çok uzun; iyi bir takım, her oyunu oynayabilmeli. Oyunun sadece bir yönünü onu da çok iyi olmadan yaparsanız belki günü kurtarırsınız. Fakat işler yolunda gitmediğinde tepetaklak olabilirsiniz.

Oyunun gelişmesi için oyuncu kalitesinin artması gerekiyor. Transfer şart. Kazanarak geçmek önemli fakat şansımız yaver gitmezse ne yaparız kısmını da çok çok düşünüp, transfer döneminde sağ ön, orta saha merkez ve santrfor mevkilerine nokta atışlar yapılmalıdır.