Kazanan Kadro Değişir
Ahmet Çolak yazdı…
Türkiye liglerinde tüm müsabakalar dahil teknik adamlar, enteresan şekilde bir önceki maçı veya oyunu kazanan kadroyu gelenek haline getirmiş şekilde bozmazlar. Oldum olası bunu kabul etmemişimdir. Neden mi? Her rakip aynı değil. Karşındaki rakibin oyun düzeni, koşu mesafesi ve kaliteli ayaklarına göre önlem alıp, bir hafta önceki takımdan 2 veya 3 değişiklik ile oyun kurgusunu şekillendirebilirsiniz.
Deplasmanda kazanan takım daha çok boş alan bulup yakaladığı pozisyonları gole çevirir ve maçı kazanabilir. Fakat aynı takım iç sahada Konyaspor maçında olduğu gibi hiçbir varlık gösteremez. Burada teknik adam hem kadro tercihi hem de oyuncu değişiklikleri ile sınıfta kalmıştır.
Rakibin topa çok fazla sahip olduğu aşikar iken hamleler hem geç geldi hem de yanlış yapıldı. Üçüncü bölgeye top taşıyamadık. Oyunu hep kendi sahamızda kabul ettik. Burada hamle oyuncusu olarak Hakan Özmert, oyundan düşen ve güç olarak tükenen Yekta Kurtuluş’un yerine alınmalıydı. Hakan topu dikine oynayan kulübedeki tek orta saha oyuncusuydu ve ilk yanlış burada yapıldı. Oyuna alınan Charles geçen sezonun sonu ve bu sezonun başından itibaren aşağıya doğru düşen oyun kalitesi ile bu maçta kazanmak değil de kaybetmemek için sahaya sürülmüştür.
Hocanın oyun içinde olmayan, kanat bindirmeleri yapmayan ve defansa yardıma gelmeyen Sinan Gümüş değişikliği doğru karar ama yerine alınan Doğukan Sinik de bir o kadar yanlıştı. Maalesef son 2 sezondur üzerine hiç koyamayan, sahada nerede duracağını bilmeyen, koşusunu nereye yapacağını bilemeyen ve pozisyona girme anlamında çok zayıf kalan Doğukan, maalesef bu ligin oyuncusu değildir. TFF’nin kadroda altyapıdan oyuncu bulundurma kuralından dolayı takımımızın formasını giymektedir.
Bu maçtaki oyuna karşı alınan 1 puan, büyük bir başarıdır. Rakip takım kalecisinin forması kirlenmeden, hiç yere yatmadan maçı tamamlaması da bunun en güzel göstergesidir. Bütün maçlar final niteliğinde iken iç sahada kaybedilen puanlar inşallah sezon sonunda aranmaz.
Son olarak güle güle Bülent Korkmaz, hoş geldin Tamer Tuna. Al birini vur ötekine, yok birbirlerinden farkları!