Kayserispor’un Ardından
Kayserispor karşısında maça uzun zamandır beklediğimiz şekilde başladık diyebiliriz. Önde sürekli basıp Kayserispor’u rahat çıkarmayan bir Antalyaspor… Takım hâlinde savunma yapmaya çalışıp rakibe açık alan bırakmayan bir Antalyaspor… Maçı istediğini gösteren bir Antalyaspor… Uzun zaman sonra istekli gördüğümüz Diarra. Böyle güzel birkaç faktör birleşince ilk yarı bizim hakimiyetimizde geçen ve skoru 1-0 lehimize çevirdiğimiz bir devre oldu. Bu devre boyunca Kayserispor’un vasatı aşan tek bir oyuncusu yoktu. Bunda bizim baskılı oyunumuzun da etkili olduğu yadsınamaz. Ancak ikinci yarı sanki sahada bambaşka bir Antalyaspor vardı. İlk yarıdaki hakimiyeti Kayserispor’a kaptırmıştık bile. Daha önümüzde 45 dakika varken ilk yarıdaki atak futbolu bırakıp direnme moduna geçmiştik. Hami Hoca maç sonunda yaptığı açıklamada her ne kadar hiçbir teknik direktörün takımının geriye çekilmesini istemeyeceğini söylese de yaptığı oyuncu değişiklikleri bunda önemli etkendi. İkinci yarıda Arif’i çıkarıp Zeki’yi alması zaten geriye yaslanıp savaşacağımızın göstergesiydi. Çünkü ofansif özellikler gösteren ve Diarra’nın arkasında oynayan Arif’i çıkarıp Zeki’yi aynı mevkiye koymak hiçbir etki yapmaz. Çünkü Zeki’nin mevkisi zaten orası değildir. Zeki de Pedro ve Osman’a yardımcı olarak orta sahadaki mücadeleci gücü arttırmak için alınmış olabilir. Ancak bu değişikliğin bizim hücum gücümüzü kırmaktaki etkisi yadsınamaz.
Daha sonra ilerdeki en etkili oyuncumuz Gökhan’ın çıkması işin tuzu biberi oldu. Maçın başından beri bizi deli eden ve Hami Hocayı da deli etmeyi başaran Emrah’ı çıkarmak yerine neden Gökhan çıktı anlamış değilim. Onun yerine giren Berk İsmail ise oynadığı yarım saat boyunca ne katkı verdi o da tartışılır. İlerleyen dakikalarda berbat Emrah’ın yerine Şahin’i katmak da hiçbir etki gösteremedi hücumu canlandırmak adına. Oysaki ilk yarıda ileriyi zorlayan takımı ikinci yarıda korusak Kayserispor’a erken havlu attırmamız içten bile değildi. Bu takım bunun işaretlerini bizlere ilk yarı gösterdi. İstediği zaman nasıl oynanacağını gösterdi ( Bir kişi hariç, o da Emrah Başsan’dır). Umarız ilk yarıdaki istekli futbol anlayışı tüm sezona yayılır.
Burada genç oyuncumuz Osman Çelik’ten ayrı bahsetmek gerekir. Altyapıdan çıkıp armamızı temsil eden gençleri şanlı formamız altında görmek bizleri gerçekten çok mutlu ediyor. Hele ki onlara gösterilen güveni boşa çıkarmamaları ve gösterdikleri güzel performanslar, Antalyaspor taraftarını daha da mutlu etmekte. Maç boyu orta sahamıza kattığı dinamizmi gerçekten güzeldi. Pedro’ya ve defansa olan yardımı çok kritikti. Özellikle Kayserispor’un kilit oyuncusu Biseswar’ı kitlemesi adeta Kayserispor’u kilitledi. Osman’ı ve ona bu formayı vererek hem onu hem bizleri mutlu eden hem de kendi içimizden çıkan gençleri ümitlendirip yıllardır armaya küsen gençlere umut veren Hami Hocayı kutluyorum. Bu gençleşme umarım daha da sürer, altyapımıza gereken değer fazlasıyla verilir.
Son olarak ise güzel ve önemli bir üç puan sonrası sevindik ancak maç sonrası yaşanılanlara üzüldük. Hem Kayserispor otobüsünü taşlayan renktaşlarımızı hem de Antalyaspor taraftarı kardeşimizi yaralayan Kayserispor taraftarını üzülerek öğrendik. Her ne kadar bu tarz olayların olmaması için uğraşılsa da maalesef bu olaylar gerçekleşmekte ve kazanılan tertemiz üç puana gölge düşürmekte. Böyle olayların bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum. Futbolda ve hayatta şiddete kesinlikle hayır. Futbol bir eğlenceden ibarettir. Bunu şiddete dönüştürmenin kimseye, hiçbirimize bir faydası olmayacaktır.
Tüm yaşanılanlarıyla kritik bir üç puanla şampiyonluğun en büyük adaylarından olduğumuzu gösterdik. Bu haftaki Adanaspor maçını da kazanıp zirvedeki yerimizi iyice sağlamlaştırmamızı diliyorum. Dağaşan ve Arıkan gibilere bu galibiyetin yanında ikinci en güzel cevap, yaşacağımız şampiyonluk olacaktır.