Karar Zamanı
M. Okan Okuş yazdı…
Son iki haftada alınan 4 puan sonrası milli araya kafası rahat bir şekilde girmek isteyen takımımız, yönetimin bile fiyatlarını da indirmesi ve maç saatinin de uygun olmasıyla 8-9 bin taraftarını alarak Adana Demirspor karşısına çıktı.
Maçta kanatları hızlı, sahasından çabuk çıkan bir oyun tarzını benimseyen rakibe karşı santrforlardan Haji’yi kanada, Crivelli’yi öne atan Ersun Hoca, arkalarını Milosevic ile doldurmak istedi. Maçın 26. dakikasında sakatlanan Andrea Poli yerine giren Ghacha’nın içeri sızma çabaları, rakibi oldukça zorladı. İçeriye yönelik çok sayıda oyuncusunu çeken rakibe karşı klasik son topu doğru kullanamama hastalığımız devam edince, çerçeveyi bulacak pozisyon yaratamadık.
Maçın ikinci yarısında oyuna Hakan ve Mukairu’yu alıp, oyunu rakip sahaya yıkmaya çalıştık. Güray’ın geçen haftaki zımbasına benzer bir pozisyonda topun direkten dönmesini iyi takip eden Bünyamin gol istatistiğine +1 ekledi. Yediğimiz gole karşılık veremeyince maçı mağlup bitirdik.
Şimdi bu kısa maç yorumunun ardından futbola yön verenlerin aciz haline geçelim. Türk futbolu yıllardır çok kötü yönetiliyor. Ama mevcut dönem gibisi, 1923 yılında kurulup 100 yaşına yaklaşan Türkiye Futbol Federasyonu’nda sanırım hiç yaşanmadı. 24 saat içinde alınıp değiştirilen onlarca karar var ki… Bu süreçte Avrupa futbolu ile eşzamanlı getirilen VAR uygulamasının kronik hakem hatalarına derman olacağı düşünüldü. İlk başlarda VAR sistemi olumlu gitse de bu sezon çokça görüldüğü gibi hem VAR başında hem de sahada gözüne perde inen hakemlere alınacak önlem yok.
Yediğimiz ilk golde Balotelli’nin Bünyamin’e yaptığı hareketin karşılığı, yağlı güreşlerde iyi bir el ensedir. Ama iş futbol ise faulden başka şekilde yorumlamak, zeka yoksunluğunu gerektirir. İkinci yarıda Balotelli’nin Fredy’ye yaptığı harekete kırmızı kart vermek yerine sarı kart vermek, maçın son dakikalarında Amilton’un aşil tendonunu patlatmaya yönelik hareket yapan oyuncuya kart bile vermemek, hakemin kapasitesini görmek adına yeterli oldu. Gaziantep deplasmanında olmayan penaltıyı görmeyi başaran VAR hakemi, bu geceki maçta da görev başındaydı. Ne gariptir ki, görmesi gereken net pozisyonlarda verdiği ters kararlar maçın sonucuna direkt etki etti.
Ersun Yanal’a gelecek olursak, kendisi 11 aydır takımın başında. bu sürede üçüncü başkan ile çalışıyor. Kariyerini ve teknik direktörlüğünü tartışmak anlamsız olur. Taraftarın önemli bir kısmında hocanın gitmesi yönünde görüş var. Ama kulüpte de yanlış işler yapılıyor. Daha ikinci haftadan siz teknik direktör arayışına başlar, bunu da isim vererek konuşursanız teknik adam takıma ne kadar konsantre olur? Oynayan ya da oynamayan oyuncunun davranışı sahaya ne şekilde yansır?
Önümüzde 10 günlük bir milli ara var. Ya çıkın, “Düşsek de kalsak da hocamız Ersun Yanal’dır” şeklinde açıklama yapın ve konuyu kapatın ya da bir an önce hoca ile yolları ayırın, yeni bir hoca ile yola devam edelim.