Kalite Farkı
Ahmet Çolak yazdı…
Sezon başı yapılanmasında mütevazi bütçeler ile kurulan takımımız, şu an klasmanda bulunduğu konum itibari ile kimsenin beklemediği şekilde başarılı mıdır? Evet, kesinlikle başarılıdır.
Türk futbolu ekonomik zorluklarla mücadele ederken Antalyaspor takımının da bundan etkilenmemesi mümkün değildi. Devre arası transfer döneminde taraftarın beklentisi, yapılacak takviyeler ile yeni gelecek oyuncularla daha güçlü Antalyaspor izlemek derken başta talihsiz eylemi ile Jehezkel olmak üzere gelecek vadeden genç oyuncuların da gönderilmesiyle bırakın güçlenmeyi, kadro derinliği fazlası ile geri gitmiş ve Antalyaspor güç kaybetmiştir. Tabii ki bu durumdan en çok etkilenen teknik adam Sergen Yalçın olmuştur. Elindeki kadrodan kendi oyun sistemine göre çıkardığı 11 oyuncusuyla son 5 maça aynı kadro ile çıkmış ve 80 dakika ortalama süre vererek sahada kalmalarına mecburen izin vermeye devam etmiştir. Oyuncular her ne kadar iyi niyetli olarak mücadele etmeye devam etseler de bir müddet sonra hem mental hem fiziksel olarak yorgunluklar baş gösterecektir. Övgü ile bahsettiğimiz oyun düzeni ve mücadele isteğinin zamanla geriye doğru gitmesi ihtimali, camianın en büyük endişe kaynağı olarak düşüncelerine girmeye başlamıştır.
Fenerbahçe karşılaşmasında aynı kadro yapısı ile çıkan Sergen Yalçın oyuncularını iyi motive ettiğini maçın ilk dakikalardan itibaren gözlemlemeye başladık. Sahada ne yaptığını bilen, ayağa pas ile geçiş oyunlarını iyi yapan, rakibin isminden korkmayan bir Antalyaspor izledik. Her iki takım sahada çok iyi mücadele etti, oyuncular iyi niyetliydi. Müsabakanın tek sarı kartı uzatma dakikalarında geldi. Oyunu çirkinleştirmeden, kötü zemine rağmen her iki takımın oyuncuları da ayakta kalarak alkışı sonuna kadar hak etmişlerdir. Oyun içinde çok dengeli bir mücadele oldu fakat daha kaliteli oyuncuya sahip olan, ligin değeri en yüksek takımından biri olan rakibin usta ayaklarının attığı goller ile maçın skoru belirlemiş oldu. Buna karşılık gücü nispetinde ve dar rotasyonlu kadrosu ile Antalyaspor’un tüm bileşenleri; teknik ekibini ve oyuncu grubunu gösterdiği üstün mücadeleden ötürü tebrik ediyoruz.
Saha dışı gelişmelere gelecek olursak her sezon İstanbul takımları ile oynadığımız maçlarda gördüğümüz manzaralar her sezon sistematik olarak üzerine koyarak devam ediyor. Eğer bu şekilde giderse birkaç sezon sonra bütün tribün bloklarını onlara vermek zorunda kalacak olan Antalyaspor yönetimlerine hazırlıklı olmalıyız. Her sene yaşanan olumsuzlukları bizler yazıyoruz, sosyal medyada renktaşlarımız yazıyor, her kesimin bildiği sıkıntıları alt alta sıralasak 282 maddelik Hammurabi kanunları gibi bir şeyi ortaya çıkarmak gibi yeteneğimiz olabilir. Gerçekten durum çok vahim ve içinden çıkılmaz hale gitmeye devam ediyor. Bu durumdan kırmızı- beyazlı renklere gönül veren herkes rahatsız olurken, ne hikmetse Antalyaspor’un sac ayağını oluşturan 3 farklı yapı (Anonim Şirket, Kulüp Derneği ve Antalyaspor Vakfı ) hiçbir açıklama yapmadan ve tepki vermeden yollarına devam ediyorlar.
Eğer bu çözümü çok kolay ve basit olan krizi yönetemiyorsanız o koltukları daha fazla işgal etmenize hiç gerek yok. Bir an önce gerekeni yapınız ve Antalyaspor’u layıkıyla yönetecek olan insanların önünü açınız.