İşte Öyle Bir Şey
Serkan Dönmez yazdı…
Pandemi öncesi Sivasspor maçı da dahil, art arda alınan 3 galibiyet sonrası hem üst üste dördüncü galibiyet hem de yenilmezlik serisini 11 maça çıkarmak ve hedef değil hedefler için Gaziantep deplasmanına gittik.
Maç öncesi camianın tümünde galibiyete inanmışlık had safhadaydı. Maç kadroları ve diziliş açıklandığında ise bize bir puan yeter modunda olduğumuzu gördük.
Hafif sakatlıkları bulunan Sinan ve Podolski kadrodan çıkarılmış, sahaya Doğukan ve Mukairu sürülmüştü. Dizilişimiz ise 4-1-4-1 şeklindeydi. Aslında Gaziantep maçı da dahil, Tamer Tuna’nın sistemi olan 4-4-2’yi henüz sahaya süremedi hocamız.
Maç aslında tamamen bizim isteğimize göre şekillendi. Bunu bu kadar rahat söyleyebilmemizin nedeni ise değişik diziliş, kadro ve sahaya çıkış mantalitemize rağmen özellikle ilk yarıda Gaziantep hiç pozisyon bulamadı. İkinci yarıda bir anlık pozisyon alma ve kademeye girme hatalarımız, hızlı atakta skor olarak geriye düşmemize neden oldu. Üstüne bir de maestromuz Hakan Özmert oyundan atılınca acaba ne olur demeye başladık.
Aslında skorun değişmesi ve 10 kişi kalmamız bile iki taraf için maçta pek bir şeyi değiştirmedi. Biz yine kompakt oynamaya devam ederken, Gaziantep ise yine pozisyonsuz oynamaya devam etti. İşin gerçeği, bir kişi eksik oynamamız oyunda pek hissedilmedi. Bunda bizim ne kadar değişik kadroyla oynasak da, geriye düşüp on kişi kalsak da kaliteli takım olmamız faktörü etkiliydi.
Ama duran top dışında pek de gol bulacağımız yoktu. Penaltı ile skoru eşitleyerek bir puanı alıp döndük.
Maç öncesi yine Alanya kupa maçı gibi beklentilerin yükseldiği bir maçta, hiç beklenmeyen bir kadro ve oyun gördük sahada.
Bazen coşkun seller gibi, bazen su damlatan musluk gibiyiz.
Bir öyle, bir böyle… İşte öyle bir şey…