İşin Tuzu Biberi
Levent Sağlam yazdı…
Savunma yaparım. Oyun kurarım. Gol atarım ağabey. Ne iş olsa yaparım. Hatta top toplayıcılık yaparım, Hasan Ali Ağabey’e gerek yok, takım otobüsünü kullanırım. Bu dediklerim, Antalyaspor’un iki stoperi Veysel ve Naldo’ya tam da uyarlanacak sözler. Mübarekler, Angora tavşanı gibiler; etinden, sütünden, yününden yararlan. İkisi de 32 yaşında. İkisinin de takımın en fazla gol atanı Gökdeniz’den eksik kalır yanı yok.
Diğerlerine gelince, özellikle gençlere bir sözüm var. Öyle bir hocayla çalışıyorsunuz ki, kıymetini bilin. Her dönem genç oyuncuları vitrine çıkaran bir hocanız var. Size bakın bir örnek vereyim. Vestel Manisaspor’da Arda Turan’ı, Selçuk Şahin’i, Burak Yılmaz’ı, Caner Erkin’i vitrine çıkartan Ersun Yanal’dır. Benden size tavsiye.
Oyuna ikinci yarı giren Hakan’a da haksızlık etmeyeyim. Geçen hafta sakat olmasına rağmen Kayseri deplasmanına giden Hakan, bugün yedek kulübesinde başladı. Sakatlığı tam geçmemesine rağmen Ersun Hoca, Hakan’ı kadroya aldı. Sakat olmasa hiçbir hoca, takım bugün o kadar eksikken Hakan gibi bir oyuncuyu yanında oturtmaz. Hadi diyelim ki hamle oyuncusu olarak düşündü, yine de Hakan’ın sakatlığının geçmediği her halinden belliydi. Bu arada Hakan’ın yaşı 35. Dediğim gibi elinize geçen ve de size verilen fırsatları iyi değerlendirin.
Antalyaspor, geçen hafta deplasmanda Kayserispor’u 1-0 yenerek 3 puan almıştı. Bu 3 puan, hayati önem taşıyordu. Bunu bugün bir kez daha gördük. Zira içeride Çaykur Rizespor’a karşı kaybedilen bugünkü 3 puanı bir sonraki hafta veya haftalarda telafi edebiliriz. Çünkü bu hafta alttakilerle aradaki mesafeyi koruduk sayılır. Bugün Antalyaspor, Çaykur Rizespor karşısına as kadrosundan 6 eksikle başladı. Nuri, Bünyamin, Fredy, Gökdeniz, Kudriashov, Sam gibi oyuncuların yokluğunda Ersun Hoca kadro kurmakta zorlandı. Takımın sağ tarafı komple ve diğer mevkileri ise nispeten değişikliklere uğramıştı. Örneğin stoper Veysel, oyuna dörtlü savunmanın önünde, orta sahada başladı. Çaykur Rizespor için bu maç hedef maçıydı. Zira Antalyaspor’un puan anlamındaki durumu ve 6 sakat oyuncusu olması, Çaykur Rizespor için avantajdı. Takım savunması ve alan savunması yapan Antalyaspor’a karşı uyguladıkları ceza sahası dışından kaleye çekilen şutlar, ilk 6 dakikada meyvesini verdi.
Oyunun hemen başında 2 farkla öne geçen Çaykur Rizespor, ilk yarı boyunca karşılaşmayı yönlendiren taraf oldu. Bu tip maçlarda hem sakat oyuncun hem de kadron eksikse gol yemeden atmalısın ki oyunun seyrini sen belirleyesin. Bu iki gol, atılış ve yeniliş şekliyle tam bir sürprizdi. 33. dakikada duran topta Veysel ile bulduğumuz golle ilk yarı umutlansak da gerek oyun kurmakta gerek savunmada organize bir atağımız yoktu.
Oyunun ilk yarısını 2-1 geride tamamlayan Antalyaspor, ikinci yarıya Bahadır’ın yerine Hakan’ı oyuna alarak başladı. Veysel ise gerçek mevkisi olan stopere geçti. Dakika 58’de ise Ufuk-Ali Eren değişikliğiyle orta sahayı gerçek mevkisi olan oyunculara teslim etti. Eren de böylece sol beke geçti. Takım üzerinde adeta dama taşlarının yerleriyle oynayan Ersun Hoca, 65. dakikada 3. golü kalesinde görünce, bu hamlelerle de yetinmedi. Orgill’i oyuna alıp, Doğukan’ı sağa çekip, Podolski’yi de forvet arkasına alarak hamlelerine devam etti.
Antalyaspor ikinci yarıda her ne kadar skoru yakalayıp oyuna ortak olmak istese de, zaman zaman dengesiz yakalanarak kalesinde tehlikelerde yaşadı. 65. dakikada yediği gol, defansın arkasına atılan bir uzun toptu. 88. dakikada Naldo ile bulduğu ikinci golle oyunun sonlarına doğru beraberlik için yüklense de, bugün takımın kilit adamlarının olmayışı gerek defanstan oyun kurma gerek ikinci bölgeden kanatlarla ve dikine organizasyonlarını yapamadı. Bunun yanında da bugünün özelinde ilk golü atamayıp erken yenen goller işin tuzu biberi oldu.