İlk Yarı Kırmızı İkinci Yarı Beyaz

Alt sıralardaki takımların kazanarak üst tarafa biraz daha yaklaştığı haftada oynanacak olan Erzurumspor maçının önemi bir kat daha artmıştı. Daha önceki yazılarımda yazmıştım, sürekli takip eden renktaşlarım iyi bilirler. Bu ligde son 10 veya 12 hafta takımların beklenmedik galibiyetleri olur. Haftalarca maç kazanamayan takımlar, seri galibiyet almaya başlarlar. Ligde rahat konumda olan takımlar ise çok fazla sıkmadan müsabakalara çıkarlar ve alt sıradaki takımlara can suyu olurlar. Yıllardır hiçbir şaibeye girmeden yoluna devam eden Antalyaspor’umuz, her zaman kendi göbeğini kendisi kesmiştir. Böyle kritik bir maça çıktığımız haftaydı. Kazanarak üst gruba tutunacak veya kaybederek alt tarafın nefesini tamamen ensemizde hissedecektik. Milli maç arasından önce alınacak bir galibiyet, takımın daha rahat ve özgüvenli şekilde tatile çıkmasına sebep olacaktı.

Maçın ilk düdüğü ile hiç de kolay bir müsabaka olmayacağı belli olmuştu. Yine oyunu geride kabul ediyorduk, rakibe topu vererek bekliyorduk. Koskoca 45 dakika rakip kaleye geçmeyi neredeyse hiç düşünmedik. Erzurumspor ligde konumu itibariyle galibiyeti daha çok istediğini ve oyunu rakip kaleye yıktığını görmüş olduk. Buldukları pozisyonlardan birini devre biterken gole çevirince takımın gardı iyice düşmüş oldu. Devre biterken yenilen gol, takımlar ve hocalar tarafından kabul edilemez bir unsurdur. Hem cevap verecek zamanınız kalmaz hem de moral ve motivasyon olarak bitik bir şekilde soyunma odasına gidersiniz.                       

İkinci 45 dakika başladığında inanılmaz değişim içinde olan bir takım izledik. İnanmış, mücadele gücü yüksek ve tempolu bir takım sahada görmeye başladık. Üç gün önce muhteşem bir galibiyet alarak finale çıkan ve zorlu, yorucu müsabaka oynayan Antalyaspor değil gibiydi. Sahanın her yerinde rakibe basan, boş alan bırakmayan, tempolu ve coşkulu oynayan takımımız 16 dakika içerisinde üç gol buldu. Gerçekten böyle bir takımı izlemeyi çok özlemişiz. Ersun Hoca devre arası konuşmasında neler söyledi ve nasıl bir ikinci yarı söylemi olduysa yüzde yüz isabetli olmuştur.

Bu sayfalarda sürekli yazdık, bu oyuncu grubu kaliteli ayaklara sahip ve oyunun her iki yönünü rahatlıkla oynayabilirler. Son yarım saat rakibi sürklase ederek net galibiyet aldılar. Artık puan olarak hocanın istediği 39’u bulmuş olduk. Bundan sonra Erzurumspor maçının ikinci yarısındaki futbol anlayışını ve coşkuyu diğer maçlarda fazlasıyla görmek istiyoruz.

Önümüzde 15 günlük bir milli ara var. Oyuncular aktif dinlenmeyi sonuna kadar hak ettiler. Bu aradan faydalanarak Ersun Hocanın oyuncularına üçüncü bölgedeki etkinliği arttırıcı varyasyonları denemesini, seri galibiyetler ile yeni rekorların başlamasını bekliyoruz.