İki Gözümün Çiçeği

Takımdaşlık ve özveri bir araya gelince başarı da peşi sıra geliyor.

Daha önce belirtmiştim, rakip tanımaksızın sahaya kazanmak için çıkıyoruz. Takım halinde savunup, takım halinde hücum ediyoruz.

Artık kümede kalma mücadelesi verme eşiğini geçtik. Bunun için erken diyenler olabilir ama takımdaki kimya ve hava bozulmadığı sürece başarı hep bizimle olacaktır. Gün gelecek yenileceğiz, işlerin yolunda gitmediği günler de olacak. Ama biz camia olarak itici güç görevini yerine getirirsek eğer her engeli aşarız. Rehavete kapılmadan, ayaklarımız yere basa basa ilerlediğimiz sürece farklı hedeflerden bahsedebilir duruma gelebiliriz.

Nuri Şahin takımın kimyasını bambaşka bir seviyeye getirdi. Bünyamin’in attığı golden sonra bütün takımın ona koşması ve Nuri Şahin’in kulübeden fırlayıp Bünyamin ile kucaklaşması, hep özlemini duyduğumuz görüntülerdi.

Veysel-Naldo-Fedor triosu hiç aksamadı, kademeler hep dolduruldu. Hal böyle iken kanatlar hücuma daha özgüvenli çıktı. Bünyamin gol ile buluşurken, Güray da asist yaptı.

Andrea Poli’nin geri dönüşü ile sahada oynanan oyunun kalitesi de değişti. Poli gerçekten büyük karakterli bir görev adamı olduğunu gösterdi.

Devre arasında yapılacak takviyelerle birlikte adımızdan sıkça söz ettireceğimizi düşünüyorum.

Son olarak hakem dörtlüsünden bahsetmek istiyorum;
Ali Şansalan sahada oyunu minimum seviyede durdurarak futbol oynanmasına müsaade etti. Görevini eksiksiz yaparak daha önce canını yaktığı Antalyaspor taraftarından maç sonu alkış aldı.

Yeni haftaya mutlu başlamamızı sağlayan iki gözümüzün çiçeği Antalyaspor’umuza ve ter döken herkese teşekkürler!