Hodri Meydan

Fahrettin Kayan yazdı…

Hodri Meydan
4 Ocak 2021 08:55

Futbolcu, kendisini eleştiren insanları engeller ya da tepki gösterir.

Yönetimi eleştirirsin, sosyal medyadan destekleyen hesaplara seni engelletirler.

Başkanı eleştirirsin; önem vermez, dinlemez, bildiğini okumaya devam eder.

Kötü oynayan futbolcuyu eleştirirsin, çıkar başka bir oyuncu onu eleştiren herkese posta koyar.

Takım 6 (altı) yer, herkes şaşkındır ve rezilliğe tepki gösterir. Ama hemen birkaç gün sonra bazı oyuncular umurlarında olmadığını gösterircesine eğlencelerden hikayeler paylaşır. Kimse eğlenmesin, karalar bağlasın demiyoruz. Eğlenmek her insanın hakkı ama bu kadar sert bir ortamda yapılan paylaşımlara dikkat etmek de sizin profesyonelliğinizin gereğidir.

Son olarak, herkes kafasına göre takılırken Podolski’nin Galatasaray maçı öncesinde yaptığı paylaşım artık bu işin son noktasıydı. Gerçi pardon, yapılan paylaşımdan sonra yetkililerin hiçbir tepki göstermemesi, asıl bu işin son noktasıdır.

Bunun kısaca özeti; takımda oyuncusundan üst yönetimine kadar herkes bu şehre ve takıma gönül vermiş insanlara artık hodri meydan diyor.

Hepsinin söylediğinin tek bir satır arası var aslında; “Siz ne söylerseniz söyleyin, umurumuzda değil. Bu gemi yürüyor; ama başarıya ama başarısızlığa… Gemiler yürümeye devam ediyor.” diyorlar.

Kimse kimseyi umursamıyor. Takımdaki bazı oyuncular, takımın durumunu bile önemsemiyor. Emeklilik sonrası sahil kasabasına yerleşmiş, hobi olarak domates yetiştirmeye başlamış emekliler gibisiniz. Yapılan kallavi sözleşmeler de emekli ikramiyesi maşallah!

Gerçekten yazık. Bu takım, bu şehirden hiç bu kadar kopuk hala gelmemişti.

Haftalardır, aylardır söylenen ne dikkate alındı ki, bu paylaşıma şehrin gösterdiği tepki dikkate alınsın.

Artık bu konuda çok beklentimiz de kalmadı zaten, bari sahada biraz oyun oynayalım da yüzümüz gülsün.

Eğer Ersun Hoca, Podolski’yi bu konular ve takım içi sorunlar nedeniyle yedek bırakıp son dakikada “Sen de burada sadece bir futbolcusun” mesajı vermek için oyuna aldıysa, tek kelimeyle helal olsun. Bu zamana kadar bu takım için net ve keskin karar almayanların yapmadığını, yapamadığını Ersun Hoca yapmıştır.

Sahadaki oyunu konuşalım dersek, bir paragraf değil bir cümle anca çıkar. Bu takımın, bu deplasmanda oynayabileceği tek oyun buydu, başka da çare yoktu. Yapılan katı savunma ve sabırlı oyunu taçlandıracak tek şey, kontrataklarla gol bulmaktı ama onun için gücümüz de yetmedi.

Aslında oynanan maç, Türkiye’de futbolun özetiydi. Bir tarafta haftaya lider giren takım, diğer tarafta düzden ya da tersten olmak üzere her açıdan tarih yazan takım var. Ama ortadaki oyuna baksanız elle tutulan hiçbir şey yok. Saman tadında bir maç…

Son olarak yine TFF ve MHK’den beklediğimiz ama yavaş yavaş ümidimizi kesmeye başladığımız ADALET

Dünyanın hiçbir yerinde tartışılmayacak kırmızı kart pozisyonunu iptal ettirmek için hakemi çağıran VAR, Marcao’nun yaptıklarında ekranda maç yerine herhalde yemek programı izliyordu. Yoksa hepimizin aklıyla alay ediyorlar.

Takım fark etmeksizin; futbolcular kendi eğlencesinde, sözleşmelerinde, takımlar istikrarsız ve savruk, başına buyruk.. Yönetimde, TFF ve MHK de ne yaptıklarını kendileri de bilmiyor. Ortada her hafta yaşananları açıklayacak futbol aklı kimsede kalmadı.

Herkes kendi bildiğini en iyisi sanıyor, kimseyi umursamıyor. Önüne gelen hodri meydan çekmeye devam ediyor. Ama bu futbolu var eden, zamanını ve enerjisini karşılıksız şekilde takımları için harcayan insanlardır. Herkes ve her şey gelir geçer, iyi ya da kötü vardığımız noktada yine sadece bu insanlar kalır.

ETİKETLER: