Hız Kesen Ara
Ahmet Çolak yazdı…
Yaklaşık 45 gündür Dünya Kupası arasından sonra Ankaragücü maçı ile lige dönüş yapmış olduk.
Dünya Kupası öncesi momentumu yakalamış olan Antalyaspor kaldığı yerden devam edebilecek miydi? Bunların cevabını almak için hafta içi ve ligin açılış maçında her ne kadar yeterince kalabalık olmasa da taraftarımız yerini almıştı. Üç gün önce oynanan oldukça fazla rotasyonlu Ziraat Türkiye Kupası’nda sahaya çıkan takım hiç kimseyi tatmin etmemişti ki lig maçında daha tecrübeli ve kaliteli ayakların fark yaratıp sonuç alacağı ümidi ile tribünlerde yerlerimizi almıştık.
Müsabakanın ilk düdüğünün çaldığı andan itibaren görmeye başladığımız gerçek hem kupa hem de lig maçında yani toplam uzatmalar dahil 200 dakikalık sürede ne yaptığını bilmeyen, taktik anlamda hiçbir şey yapmayan, pas şiddetini ayarlayamayan, şut tercihleri ve vuruş kalitesi olmayan bir Antalyaspor izlemiş olduk. Ligde ideal kadro ve kupadaki rotasyonlu kadro, teknik ekip yardımcıları ve adını sayamadığımız bütün kulüp çalışanları Dünya Kupası arasında yatmışlar ve çok güzel tatil yapmışlar. Tabii ki memleket güzel; deniz, sahil, kayak merkezi, standart üstü oteller, lüks restoranlar, sınırsız eğlence mekanları daha birçok alternatif imkanları olan şehirde başka ne düşünülebilirdi ki? Ben olsam ben de kafamı ve beynimi mesleğime vermezdim.
Maalesef sezon başındaki yapılan yanlışlar ve kadro tercihi bu sezon da kaldığı yerden devam ediyor. Kadronun yaş ortalamasının yüksek olması, yedek kulübesinin yeterli desteği vermediği bir Antalyaspor izliyoruz. Nuri Şahin değişiklik yapacağı zaman dönüp kulübeye baktığında beynine çok sağlam bir ağrı saplanıyordur, çünkü oyuna alacağı oyuncular kilidi açacak çilingir değil de kapıyı demir ile kapatacak kaynakçılar olduğunu görüyordur. Her sezon yazdığımız gibi bizleri yanıltmadan başlama anından itibaren kadro yapılanmasını başarı ile yapanları avuçlarım patlayıncaya kadar alkışlamak istiyorum!
Kasımpaşa ile oynanan iç saha müsabakasının tekrarını yaşamış olduk. Yalnız o maçta ilk 15 dakika ayırıyorum ve kalan süre Ankaragücü maçının tamamı izlediğimiz en kötü Antalyaspor takımıydı. Kenar yönetimi ve sahada olan oyuncu grubu çok formsuzdu. Adeta bugün maç mı olur ne güzel tatil yapıyorduk nereden başladı bu lig der gibiydiler. Nuri Şahin bir oyun planı çizemedi, futbolcularını yönlendiremedi, herkes sahada kafasına göre oynadı. 90 dakika boyunca dikkatle izledim Nuri Hoca oyuncularını motive etmek için sık sık alkışla onları hareketlendirmekten başka da bir şey yapmadı. Oyuna sonradan aldığı futbolcuları da onu hayal kırıklığına uğrattı.
Oyun planı olmayan Antalyaspor’da isim isim futbolcu eleştirmek haksızlık olur. Hepsine koca bir maşallah diyerek geçelim, çünkü baştan aşağı ele alınacak bir yanları yoktu. Geçen sezon gönderilmek istenen Ghacha’nın bu dönem adeta takımın kurtarıcısı olduğunu düşünürsek kadro kalitesini siz düşünün. Sam Larsson tam bir hayal kırıklığı, henüz takıma katkı koymaması bir fiyasko. Kulübeden gelen Gökdeniz sürekli geri giden performansıyla tersine rekorlar kırıyor. Mehmedi ve Fredy katkı koysun diye alınırken isabetli pas yapmak bir yana kaleye dahil gidemediler. Özellikle geriden katkı koyan Güray Vural da gününde olmayınca üçüncü bölgede üretkenlik yaratamadık. Bünyamin oyun gereği ofansı düşünmeyen futbol anlayışı ile devam ediyor. Mağlup duruma düştükten sonra panik butonlarına basarak ancak o zaman ileriye gitmeyi düşünüyor.
Takım olarak bir türlü oyunumuzu geliştiremiyoruz. Mehter Takımı gibi üç ileri bir geri artık bunu alışkanlık haline getirmiş oldular. Rakiplerimize göre oyun planı uygulayamıyoruz, kendi oyunumuzu onlara kabul ettiremiyoruz. Her maç öncesi oynanacak rakibin analizi çok iyi yapılıp ona göre oyun planı uygulanmalıdır. Şenol Can ve Hakan Kutlu bunları çok iyi yaparak adeta Nuri Şahin ve ekibine ders vermişlerdir. Son dönemlerde sıralamada rakibimiz olan takımlara iç sahada puanları altın tepsiyle veriyoruz. Sezon sonu ikili hatta güçlü averajlarda kalma ihtimali inşallah olmaz da bu kaçan puanları aramayız.
Haftaya çift maç ve Ziraat Türkiye Kupası ile birlikte yoğun bir programa giriyoruz, mayıs ayına kadar sadece bir kez milli maç arası olacak. Onun dışında sürekli müsabakaların olduğu döneme giriyoruz. Yaş ortalaması yüksek ve hamle şansı az olan bir kadro ile sıkıntı yaşamadan bu sezonu en iyi yerde bitirmek en büyük beklentimiz, futbol şansı inşallah bizim yanımızda olur.