Hesap Kitap Zamanı
M. Okan Okuş yazdı…
Dünya Kupası sonrası 3 maçlık yenilgi serisine golsüz beraberlikle de olsa Hatay deplasmanında dur denildi.
Geçen hafta da yazdım, çok daralmış kadro takımı tıkanma noktasına getirdi. Oyun anlamında kötü olduğumuzu düşünmesem bile son vuruşu yapıp topu ağlarla buluşturamayınca istediğiniz anlamda skoru alamıyorsunuz.
Maç gecesi Doğukan Sinik’in in geri döneceği haberleri düştü. Avrupa futbolunda antrenman düzeyinin daha yüksek olması, bizim gibi düşük tempolu futbol oynayan ülkelerden giden Türk oyuncuları çok zorluyor. Tam tersi durumda yurt dışından gelip göze batan oyunculara çok iyi oyuncu dense dahi onlar da buraya uyum sağlayınca eski futbollarından eser kalmıyor.
Takım yapılanmasında dön dolaş bu sene aynı noktaya geliyoruz. Çok sayıda oyuncu sezon sonu bizimle olmayacak, bu daha sezon başında belli bir durumdu. Sezon başı yabancı kaleci ile uzatıyorsun, 10 maç sonra yollar ayrılıyor. Şimdi gene yabancı kaleci almak üzeresin. Stoper seçimlerin hatalı, şimdi gene bu bölgeye oyuncu alınıyor. Her transfer tutacak diye bir şey yok, 10 oyuncu alırsın 2 ya da 3 tanesi beklentilerin altında kalabilir. Ama bu sayı arttıkça tepki ve eleştirilerin önü haklı olarak alınamaz. Umarım alınacak yeni oyuncular ligin kalanında taze kan olur ve 57. yaşımıza giderken kupa sürecinde bize kupa aldıracak katkıyı yaparlar.
Hafta içi oynanan malum maça bilerek gitmedim. Tribünlerden yansıyan ve hoş olmayan manzaralar, gene önce şehrine sonra takımına yürekten bağlı insanları çıldırttı. Bu toprakların sosyolojik bir geçmişi var. Osmanlı’nın başkenti İstanbul yerine İzmir olsa, bugün Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray’ı tutanların %99’u Karşıyaka, Göztepe, Altay taraftarı olacaktı. Elin memleketinin semtinin takımını tutup, yaşadığın şehrin ev sahibi tribününde gizli gizli maç seyredip pişkin pişkin sevinmek de karakterle ilgili bir durum. Ha bu olay maalesef ülkenin %80’inde var.
57. yaşımıza giriyoruz. Maddi problemler her zaman var oldu. Bir yandan ülkedeki ekonomik istikrarsızlık ve kur yüksekliği, bir yandan yapılan hatalı transferler nedeniyle FIFA ve UEFA ile davalık olup maddi yaptırımların ağır bedel olarak dönmesi derken başımızı sağlıklı ve dik tutamıyoruz. Bir an önce ekonomik anlamda doğru yönetilip transferlerde doğru adımlarla hep yukarıda olacak bir takım olmamız lazım.