Hasret

Bir futbolcudan beklentileriniz nelerdir?

• Mücadele
• Top kesme
• Pas Trafiği
• Şut becerisi
• Asist
• Gol

Bunların hepsini tek bir futbolcuda yakalamak çok zordur. Ancak bu özelliklerin hepsinin vücut bulmuş hali Fernando…

Geldiği ilk günden itibaren oynadığı oyunla bütün takımın oyun kalitesini yükseltiyor. Hem defansif hem hücum anlamında takımın oyununu neredeyse muhteşem yönlendiriyor. Uzun süredir futbol oynamamış olmasına rağmen üst düzey katkı verirken, tam anlamıyla hazır olduğunda neler yapabileceğini heyecanla bekliyorum.

Geçen haftalarda oyun olarak değişimin sadece mücadele olarak yükseldiğini ve kazanmaya başladığı süreçte geride kalan haftaların anlam kazanacağını vurgulamıştım. Bu hafta Karagümrük karşısında oynanan futbol ve haklı galibiyet ile birlikte artık bu takım gerçekten toparlandığını ve yükselişe geçtiğini gösterdi.

Öyle bir maç çıkardık ki sadece galibiyet değil, oynanan oyun olarak da keyif ve mutluluk veren bir pazar yaşadık. Uzun zaman sonra keyif ve zevk içinde rahat rahat maç izlemenin doyum olmaz mutluluğunu özlemiştik.

Takımın oyun kalitesindeki yükseliş, sahada yüksek mücadele ve oynadıkları oyundan keyif alan oyuncular ile özgüvenimiz de yükseliyor. Bu yükseliş ile beraber Nuri Şahin’in de formu ve kenar yönetimi yükselmeye başladı.

Sadece yeni transferlerin hazır olmaması ve ikinci yarı 15 dakika durağanlaşan kısım hariç söylenecek olumsuz bir tespit ya da eleştiri neredeyse yok. Oyunun soğutulması da hem skor avantajı hem yaş problemi nedeniyle kabul edilebilir bir durumdu.

Güray ve Veysel’in cezalı olması nedeniyle yabancı kuralına takılan Poli’nin sonradan oyuna girmesiyle Fernando – Poli ikilisi orta sahayı sürklase etti. Bu ikilinin beraber oynadığı maçlarda orta sahayı rakibe bırakmamız mümkün gözükmüyor. Ligdeki diğer takımların orta sahalarına göre çok üstün bir oyun kalitesine sahip durumdayız.

Bu hafta sonu öyle bir maç yaşadık ki övgü dolu sözleri hak eden çok kişi var ama bence Fernando’dan sonra en büyük aslan payını hak eden Doğukan Sinik oldu. İki gole asist yapması ve hatta ikinci golde yaptığı baskı ile korneri kazanmamızı sağlaması nedeniyle bana göre maçı 3 asistle bitirdi. İstek, arzu, özgüven… Oynadığı futbolda hepsinden esintiler vardı. Doğukan bence bu performansıyla artık milli takıma göz kırpmaya başlıyor. Umarım ilk milli müsabakada onu Ay-Yıldız’ın altında izleriz.

Kısacası 8 hafta sonra 3 puan hasretine son vermekle birlikte hasret kaldığımız güzel futbol ve yüksek mücadeleye de kavuştuk. Her ne kadar resmi rakam düşük gözükse de kesinlikle stadyumdaki kalabalık oldukça iyiydi. Sadece kuru kalabalık değil sahaya etki eden seyirciyle bu hasreti gidermek daha da keyifliydi.

Bu keyifli haftanın yine anlamını kaybetmemesi için Yeni Malatyaspor maçında galibiyet olmazsa olmaz. Ülkede futbol sorumlusu kavramını kullanan iki takımın mücadelesinde oyuncu / futbol sorumluları kenarda olacak, rahat bir konuma çıkmak isteyen Antalya’mız ile ligin dibine demir atmak istemeyen Yeni Malatyaspor sahada kapışacak.

Seyir zevkinin yüksek olduğu ve sonunda yine keyiften kurulduğumuz bir hafta olması dileğiyle…