Hasret

Akdeniz derbisinin ardından galibiyet hasretimiz 6 haftaya çıktı. Son senelerde şehrimizin iki takımı da ülke futbolunun örneğini gösteriyor.

Alanyaspor’un her sene gönderdiği oyuncular ve yerine gelen transferlerden faydalanması, başarıda yakaladığı istikrar ve her geçen sezon üstüne koyarak kalitelerini ve oyun anlayışlarını geliştirmelerinin aksine, Antalyamızda istikrarı sağlayamayan, özellikle sezon başı transferlerinden fayda alamayan, sonrasında günü kurtarabilmek için yapılan devre arası transferleri geliyor.
Teknik direktör konusunda senede en az 2 hocayla çalışmazsak içimiz rahat etmiyor. Sezon başlarında kötü başlayıp sonradan atılan adımlarla sezonu iyi bitiriyoruz. Ancak sezonu iyi bitirdiğimiz noktadaki aşırı özgüvenin sonrasında ertesi sezon başında yine başka hatalarla yine kötü başlangıçlar…

Sürekli bir dünya takımı yaratmaktan, geleceğe sağlam takım kurmaktan bahsediyoruz. Ancak yapabildiğimiz sadece günü kurtaran transferler veya kararlar… Galibiyete hasretiz, istikrara hasretiz, sıcak ilişkilere hasretiz, birbirini dinleyen camiaya hasretiz. Kısacası camia olarak pozitif enerjiye ve mutluluğa hasretimiz gittikçe büyüyor.

Özellikle bu sezona başlarken kadroda yapılan köklü revizeler ve yolların ayrıldığı futbolcuların yerini kesinlikle dolduramadık. Genç oyuncular oynasın. Hem takıma hem ülkeye kazandırılsın. Ama Süper Lig düzeyinde genç oyuncuları kurtarıcı ya da oyunu değiştirecekleri hamle oyuncu olarak kullanmak, onları daha fazla yıpratmaktan öteye geçemez.

Kadro kalitesi düşmüşken üstüne gelen hoca değişikliği sonrasında yeni hoca için karar çok geç alınsa da Ersun Yanal seçimi, diğer boştaki teknik adamlar içinde neredeyse en iyi seçenekti.
Ersun Yanal’ın oynatmak istediği futbol; tempolu, fiziksel açıdan üstün ve mücadeleci bir oyun olacak. Ancak istediği bu seviyeye gelebilmek için kadro kalitesi yeterli değil. Aksi gibi fizik kalitemiz ve gücümüz ligin seviyelerinin çok altında. Kadro kalitesi devre arasında gidermeye çalışılır ancak fizik gücü ve tempolu sistemdeki oyun anlayışı oturana kadar umarım çok kayıp vermeyiz.

Ligin 4. sırasındayken iyi oynamadığımızı, işler kötü giderse nereye geldiğimizi anlamayabileceğimizi söylerken tam olarak bu haftaları anlatıyordum. 9. hafta maçlarımızı tamamladık ve ligde 16. sıradayız. Daha acısı altımızdaki takımların daha eksik maçları var.

Böyle bir kadro kalitesindeki düşüklüğe bir de koronavirüs vakalarının eklenmesiyle, ilerleyen haftalar için sıkıntı daha da artabilir. Ne diyelim, sezon başından beri iyi yapılmamış planlamalar bugün bizi terletiyor.

Yeni hoca, yeni heyecan diyelim. Haftaya sıralamadaki direkt rakibimiz Erzurum karşısında galibiyet ile hasretimize son verelim.