Hasan Subaşı Tesisleri’nin Mülkiyetinde Sona Yaklaşılıyor
Antalyaspor Vakfı yönetim kurulu, vakıf çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Antalyaspor Vakfı Başkanı Nafiz Tanır ve yönetim kurulu üyeleri, Antalyaspor Hasan Subaşı Tesisleri’nde basın toplantısı düzenleyerek vakfın çalışmaları ve son durumu ile ilgili bilgi verdi. Toplantıya Antalyaspor Vakfı Başkan Vekili Mustafa Sağdur, yönetim kurulu üyeleri Erdoğan Kahya ve Mehmet Çapacı, Denetim Kurulu Üyesi Abdullah Toy, aynı zamanda Antalyaspor Vakfı’nın avukatı da olan Antalyaspor Kulübü Derneği Haysiyet ve Sicil Kurulu Başkanı Av. Turgay Soyer katıldı.
Açıklama öncesinde başarılı sonuçlar alan yüzme takımının sporcularını toplantı salonuna davet eden Tanır, Antalyaspor yüzme okullarından yetişerek aralarında Avrupa Şampiyonu olmuş sporcuların da bulunduğu yüzme takımı ile gurur duyduğunu belirterek, “Bu başarılı sporcularımızla, antrenörleriyle ve aileleriyle gurur duyuyoruz. Ancak Türk yüzme tarihine geçen bu çocukların antrenman yapabilecekleri, Antalyaspor’umuza ait bir yüzme havuzumuz yok. Antalyaspor’umuza yüzme havuzları kazandırmak zorundayız. Antalya’nın dikkatini buna çekmek istiyorum” dedi. Tanır, yüzme takımı sporcuları Emre Sarp Zeytinoğlu, Atakan Ercan, Ahmet Ege Güldağ, Emir Batur Albayrak, Ahmet Efe Söker, Poyraz Şan Aşkın, Talya Erdoğan ve Sevim Eylül Süpürgeci’ye içinde Antalyaspor ürünlerinin bulunduğu hediye paketi verdi.
28 Temmuz 2019’da başkanlığa seçilen Fikret Yılmaz ve daha sonra başkanlığı devralan Mustafa Yılmaz’ın ardından 26 Mayıs 2021 tarihinde kendisinin başkanlığa getirildiğini Antalyaspor Vakfı Başkanı Nafiz Tanır, daha sonra vakfın son durumu ile ilgili gazetecilere bilgi verirken “Son bir yıl içinde amacımız şuydu; en önemli olan birinci konu; Hasan Subaşı Tesisleri’nin içinde bulunduğu durumdu. Burayla ilgili uzun yılardır devam eden bir mülkiyet davası vardı. Tesislerimizin de olduğu toplam 232 dönüm bir alan var. Burası Antalyaspor Vakfı’na 1993 yılında tahsis oldu. Ancak mülkiyetle ilgili bir sorun yoktu. Daha sonraki süreçte burada bir mülkiyet davası açıldı. Bu dava 1998 yılının sonuna doğru daha da netleşti. Geldiğimiz son bir yılda davaların artık son noktasına yaklaştık. Hukuki anlamda da gerekli tedbirleri alarak, burada nasıl bir çözüm üreteceğimize baktık. Bununla ilgili belediyeler, kamu kuruluşları, her yerle çeşitli toplantılar yaptık, fikirler aldık. Antalyaspor’un burası kalbi, alt yapılar burada, amatör branşlar burada” açıklamasında bulundu.
Yaptıkları toplantıların neticesinde Milli Emlak Genel Müdürlüğü ile yapılan görüşmeden sonra burada bir planlama yapıldığının altını çizen Tanır, “Planlamayla 25 bin, 5 bin ve binlik planlar belediyelerden geçti. Antalyaspor Tesisleri ve yandaki konaklama olan bina ve sahaların olduğu yer ayrı bir yer şeklinde planlandı. Amacımız bizim şu anda kullandığımız mekanların yapılacak parselasyondan sonra hazinenin üstünde kalması ve Antalyaspor Vakfı’nın tekrar hazineden burayı tekrar kiralaması. Daha sonra da mülkiyet hakkını kazanmasını sağlamak. Böyle bir yol haritası çizdik. Planlama meclislerden geçti, bundan sonraki süreç parselasyon. Bu süreçte hedeflerimiz doğrultusunda gerçekleşirse burası kalıcı olarak Antalyaspor’un ukdesinde kalacak” ifadelerine yer verdi.