Güzel Futbol Ödülünü Aldı
M. Okan Okuş yazdı…
Bazı maçlar vardır, “İyi ki o gün maça gitmişim” dersiniz. Son yıllarda buna benzer çok güzel maçlarımız oldu. Bu maçta da o maçlardan birini izleme şansımız oldu.
Maç öncesi 11’ler açıklandığında rakip Koita ve Manaj’lı çift santrforla sahada olması, içeride baskılı ve hücum oynayan takımın savunması için iyi bir test maçı olacaktı. Maça iyi başlamamıza rağmen bir anda şanssız gol yedik. Ama geride kalan dakikalar daha önce geri düştüğümüz dört maçta olduğu gibi rakip için adeta zehir oldu. Oyunu olduğu gibi rakip sahaya yığdık. İnanılmaz baskı kurmamıza rağmen kanatlarımız içeriyi yıpratıcı olmayınca aradığımız golleri bulamıyoruz. Oysa oynadığımız oyunun karşılığı olarak ilk 15-20 dakikada maçı bitirebilecek bir oyun var.
Maçlarımızda orta sahamızı izlemek zevk veriyor. Ramzi Safuri, Trabzonspor maçından sonra bu gece de müthişti. Attığımız ilk gol sonrasında koşup topu alıp santraya getirmesi, içindeki kazanma hırsının dışa vurmasıydı. Kaluzinski genç yaşta yakaladığımız tam bir scout başarısı. Hemen hemen her hafta birkaç Avrupa takımı onu izlemeye geliyor. Eski başkanımız Sabri Gülel’in bu iki transferdeki emeği ve çabası ile önümüzdeki yaz büyük ihtimalle çok yüklü bonservis kazandıracak.
Sergen Yalçın kaliteli ve iyi bir kondisyona sahip bir takıma gelmenin avantajını 5 Ocak’tan bu yana 5 lig ve 1 kupa maçı olmak üzere 6 maçta sadece kadroya yaptığı müdahalelerle rahat geçirdi. Hocanın oyun felsefesine uygun iki iyi kanat oyuncusuna ihtiyacımız var. Bu transferlerde nokta atışı yakalayabilirsek ligde ve kupada önümüz açık.
Maçın hakemi VAR uyarısı ile penaltıyı verdi. Ama ondan sonra sahada dağıldı. Bizim lehimize vereceği ceza alanı önündeki net serbest vuruşu veremedi. Gelişen atak kalemizde tehlike yaratıyordu.
Sahadaki hakemden daha kötüsü, maç sonrası röportajda Bülent Uygun’un VAR başında daha yeni saldırıya uğramış Halil Umut Meler’i açıkça tehdit etmesi oldu. Sagiv Jehezkel olayında anında açıklamalar yağdıran TFF bakalım hakemine sahip çıkabilecek mi?
Takım güzel futbol oynadıkça haliyle tribünlere gelen taraftar sayısı artıyor. Maç öncesi maçın başlama saatine yarım saat kala maraton tarafından girmeye çalışan binlerce insan sadece dört polis memuru tarafından üst araması yapılıp içeriye alınınca gereksiz gerginliğe sebep oldu. Allah’tan bundan çabuk vazgeçildi de üzücü diyaloglar yaşanmadı. Maç sonrası maraton tribün arkası sağ tarafta ızgaralar uzun süre eksikti. İnsanlar atlayıp geçmek zorunda kalıyordu. Bu hafta dahiyane bir akıl, sorunu çözmek yerine kapıyı kilitlemekle sorunu halletmiş. Erkekleri geçtim, çok sayıda kadın ve çocuk duvardan atlayıp çıktı. Önümüzde seyirci yoğunluğunun olacağı iki maç arka arkaya, inşallah o zamana kadar sorun çözülür.
Maalesef mevcut yönetim yapılanmasında bir sorun olduğunda münferit taraftarın kolayca ulaşıp derdini söyleyeceği ya da bir şekilde ulaşacağı kimse yok .Eskiden basın sözcümüz Adnan Başkan bu konuda çok yardımcı oluyordu. İçerideki maçlara düzenli gelen engelli taraftarlarımız var, otopark gene kapanınca mağduriyetleri bu soğuk ve yağışlı kış günlerinde daha da artıyor. Umarım biri okur da yetkililere iletir.
Vefatının yıl dönümünde Uğur Mumcu’nun sözleri ile bu hafta yazımızı bitirelim. “Unutmayalım ki cesur bir kez, korkak bin kez ölür.” Allah rahmet eylesin.