Gün Geldi Cihan Değişti
Bu taraftarlar X partili, Y partili, Z partili olabilir ama içeriye girdikleri zaman sadece Antalyasporludur.
İlk saha maçına ilk kez istemeye istemeye gittim nedeni ise malumunuz… Fakat oynanan maç ve atılan gol ile takımımızın inancı keyfimi yerine çoktan getirmişti. Sonrasında tribünde yaşanılan gereksiz gerginlikle takıma olan destek kesildi. Yaşanılan tartışmalar yüzünden tribün düştü, tribün düşünce takım da düştü. Çünkü 12. adam yoksa, ev sahibi takım maça 1-0 geriden başlar. Kendi evimizde bizi birbirimize düşüren, kırdıran kim varsa eminim ki keyifle izlediler eserlerini.
Maça gelirsek; Bülent Hocanın yaptığı nokta atışı değişikliklerden sonra, baskısına devam eden takımımız ikinci golü buldu. Takımın kaptanı Diego tekrar dümene geçti ve skora eşitlik getirdi. Açıkçası beklemiyordum bu kadar hırslı ve inançlı oynamalarını. Gerçekten tüm futbolcularımızı yürekten tebrik ediyorum. Bu şekilde devam ettikleri sürece oyuncularımız düşecek diyenlerin yüzünü gene kara çıkartır gibime geliyor ama şu da var; mutlaka transfer yapılması lazım. Forvet, sol açık, ön libero almamız kesinlikle lazım. Gerçi yapılan transferlerin lisansı çıkartılamadı hala nasıl transfer yapılacaksa.
Gönderilen futbolcuların yerini dolduracak transfer bile yapmadık, hayaller aleminde yüzmenin alemi yok. Evet futbolcularımız çok hırslı, evet yürekleri ile oynuyor ama her maçta üstün performans gösterecekler. Bir zaman sonra
onların da umutlarının, hırslarının bitmesinden korkuyorum.
Bülent Hocamızın dediği gibi “kesinlikle transfer yapılması gerekiyor” Teknik direktörümüzü dinlemeliyiz. Özellikle Doğukan Sinik ve Harun Alpsoy’u tebrik etmek istedim. Doğukan’ı geri kazanmamız bizim için artı oldu. Umarız Emre Akbaba gibi onu da bedavaya vermeyiz.
Gelelim Cihan Başkanımıza… Gerçi artık istifa ettiğini söyledi ama bu taraftarı birbirine küstürdükten, iki evlattan birisine üvey evlat muamelesi yaptıktan sonra geç kalınan bir istifa oldu.
“Uzun Bir Maraton” olacak derken 07 Gençlik grubunun Maraton’a geçmeyeceğini öğrendik. Daha sonra kale arkalarının bilet satışına kapatıldığını öğrendik, üstelik Passolig yetkilileri bunu Antalyaspor Kulübü’nün istediğini belirten bir duyuruyla açıklamışlardı. Yapılan bu yanlış yüzünden 07 Gençlik grubu maça giremedi. Bu yanlış karar yüzünden İzmir Marşı’ndan sonra yapılan talihsiz açıklamalar aklıma geldi. O açıklamalardan sonra da 07 Gençlik maçlara girmemişti. Bu sefer de resmen dayatılan ‘Ya Maraton’a girersiniz ya da girmezsiniz’ diretmesinde girmemeyi seçtiler ve pankartlarını ters astılar.
Tribünde “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz!” diye bağırdıktan sonra ‘siyaset yapmayın‘ diye bağırmak yakışmadı. Herkes biliyor ki “Atatürk’ün Ordusu” olarak her yerde, gerek kendi evimizde gerekse deplasmanda omuz omuza “İzmir Marşı“nı söyledik ve “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diye bağırdık. Ne zamandan beri siyaset oldu bunlar? Üstelik oluşan gerginlik yüzünden münferit olarak aileleriyle maça gelen taraftarlarımız maçtan çıkıp gittiler.
Ayrıca sormak istediğim bir şey var Cihan Bulut’a. Bu zamana kadar taraftarını dinlememişsiniz sayın Başkanım, neden münferit taraftarlar “Yönetim İstifa” dediği için istifa ettiğinizi söylüyorsunuz?
Dediğim gibi bu taraftarlar X partili, Y partili, Z partili olabilir ama içeriye girdikleri zaman sadece Antalyasporludur. Ayrıca Mustafa Kemal Atatürk, her zaman siyaset üstüdür. Her maçta omuz omuza bağırırız. Takım yenildiği için değil, yapamadığınız için, bedavaya gönderdiğiniz futbolcular için, taraftarı ayrıştırdığınız için istifaya çağırıldınız! Bu zamana kadar dinlemediniz ama bunu sonunda dinlediğiniz için teşekkür ederiz. İstifa etmek de bir hizmettir. Tekrar tekrar teşekkür ediyoruz. Yolunuz açık olsun.
Yapılanları asla unutmadık, unutmayacağız. Her zaman dedik “Kravatlılar gider, atkılılar kalır.” Dediğimiz gene oldu. Ne olursa olsun bu şehrin değerlerine saygı duyacak bir başkanın gelmesini istiyoruz artık. Siyasetten uzak, Mustafa Kemal’in ve İzmir Marşı’nın siyaset üstü olduğunu kabul etmiş bir başkan diliyorum.
Bu haftalık bu kadar Büyük Antalyaspor taraftarı; kırmızı beyaz aşkla kalınız, sevdamız yüreğinizden düşmesin.