Geri Gelen Mücadele

Sezon arası ve takviyelerin ardından mutlak beklentimiz takımın yeniden yakalayacağı çıkıştı. Son haftalarda kötü oyun, düşük mücadele, konsantrasyon kayıpları ve her hafta düşen özgüvenin ardından yeni bir başlangıç hayati önem taşıyordu.

Beşiktaş deplasmanında beklediğim çıkışı tam olarak yakalayabildik mi? Bence hayır. Ama göze çarpan en önemli geri kazanımımız, mücadele ve isteğimiz oldu. Eksiklerimiz hala çok fazla ama ilk dakikadan oyuncu değişikliklerine kadar takımın mücadele gücü ilerisi için umut vericiydi.

Yapılan takviyelerden başta Fernando olmak üzere takıma ciddi derecede katkı yapıyor ancak yeni gelen transferler hazır değil. Bizim devre arası transferlerinin takıma direkt katkı yapması bekleniyordu. Gerek beklenti gerekse yönetimin yaptığı açıklamalarda bu yöndeydi. Özellikle Luiz Adriano hiç hazır değil. Bu oyuncuların hazır hale gelmesi ve direkt katkı yapmaya başlaması zaman alacak ama bizim zamanımız her hafta daralıyor. Umarım en kısa sürede katkı almaya başlar, cenderenin içinden yukarıya çıkmaya başlarız.

Kafama takılan bir diğer soru işaretleriyse çok kritik, yeni transferlerin çıkmasıyla tekrar eski kadroya dönmemizle birlikte sahadaki oyun geriye gitti ve oyunu rakibe teslim ettik. Ligin uzun maratonunda bu oyuncuların Allah korusun sakat ve cezalı olduğu haftalarda ne yapacağımız benim açımdan ciddi soru işareti oldu. Bunun çözümü ise artık bu futbolcularda; maaş sorunu yaşamıyorsunuz, cennet gibi şehirdesiniz, bir dediğiniz iki olmuyor ve bu şehir sizden çok şey bekliyorken bu kadar düşük performans vermeniz hiç yakışmıyor.

Futbol sorumlusu Nuri Şahin ve teknik ekip yeni oyuncularla birlikte sistemi değiştirip dörtlü tandeme geri döndü. Elimizdeki oyuncu grubu için en mantıklı yolu seçtiler. Keşke devre arasına girmeden son haftalarda da inat edilmeyip bu sisteme daha erken dönseydik belki şu an biraz daha rahat nefes alabiliyorduk. İlk geldiği günde takıma kattığı heyecan ve olumlu havayla birlikte söylediğimiz gibi vardır hocanın bir bildiği.

Arzuladığımız çıkış için mücadelenin geri dönmesi ve Beşiktaş deplasmanından alınan beraberlik özgüveni de geri kazanmayı sağlayacaktır. Ancak hemen her şey düzelmiş gibi davranmak en büyük hatamız olur. Gerçekten işlerin yoluna girmesi ve çıkış havasına girebilmemiz için hafta sonu Karagümrük maçı hayati önem taşıyor.

Hafta içi kupa mesaisinde Hatay deplasmanı var ve evet kupa Avrupa’ya açılan direkt kapı, bunu da biliyoruz. Ama ligin durumu bu kadar kritikken kupanın zihinlerde ikinci planda olması gerekiyor. Avrupa hedefinin her zaman olması gerektiği, sadece ligde değil Avrupa’da da başarının kriter olması gerektiğini senelerce savunan biri olarak bu cümleyi kurmak gerçekten çok acı!

Kaleden başlayarak savunma oyuncularımızın da cezalı olduğu Karagümrük maçı bizim için çok kritik. Ligde kimin kimi yeneceğinin kestirilemediği bir sezonda bu haftalar kayıplara tahammülün olmadığı haftalar… Her kayıp, ilerleyen haftaları daha strese sokacak ve işleri zorlaştıracaktır. Bu hafta alınan beraberliği taçlandırmaya ve gerçekten çıkış yakalayabilmek için galibiyet tek hedefimiz olmalıdır. Bu yolda takımın çıkış yapmaya çalıştığı haftada tam destek takımın yanında olmak, uğultuya ve herhangi bir olumsuz enerjiye fırsat vermeden takıma itici güç olmak ise hepimizin borcudur.

Güneşli bir pazar kahvaltısının ardından hep beraber tam destek için Antalya Stadyumu’nda buluşmak üzere…