Geldi Gitti
Levent Sağlam yazdı…
Antalyaspor, yine ikinci yarının başlamasıyla birlikte dördüncü haftada da yine bir final maçına çıktı. Bu sefer rakip Kayserispor’du. Bu hafta oynanan maç ile ilk yarıda Antalya’da oynanan maç, gerek gol dakikaları olsun gerek ilk golün yapılış şekli, ikinci golün alınış şekli, belki ilk golün dakikası uymasa da hemen hemen aynıydı.
Antalyaspor özelinden bakarsak, ilk maçta Nazım penaltıya sebebiyet vermiş, bir de penaltı yaptırmıştı. İkinci yarıdaki maçta Kudryashov penaltıya sebep oldu, bir de penaltı aldı. Keza skor da aynıydı.
Takım kadroları açıklandığı zaman, Antalyaspor’un özellikle santrfor ve savunması göze çarptı. Jahovic’in sakat, Blanco’nun hasta olmasının yanı sıra Podolski’nin henüz hazır olmaması, tahminimce saha şartlarından ötürü Mukairu’yu yedekte gördük. Tamer Hoca bu maçta biraz daha ayakta durabilen oyuncuları tercih etmiş. Bunun nedeninin iklim ve saha şartları dışında elindeki kadroda bulunan yeni transferlerin henüz fizik olarak hazır olmayışı ile final maçı niteliğindeki Kayserispor maçında yenilmeyip en az bir puan almak olduğunu düşünüyorum.
Defansa bakarsak Celustka’nın rahatsızlığından ötürü Chico’yu gördük. Chico’nun yerine Ersan oynar mıydı, soru işareti ama buradan anlaşılan şey, Ersan’ın hazır olmayışıdır.
Kaleci Boffin ikinci yarının en iyi transferlerinden birisi olduğunu bugün bir kez daha gösterdi. Belki ikinci golde elinden kaçırdı ama bunda topun şiddeti de önemliydi. Esas önemlisi, Boffin’den dönen topu iki oyuncunun da seyretmesiydi.
Futbol otoriteleri, futbolcu yorumu yaparken genellikle “kumaşı iyi, topçunun kralı, topçunun tillahı” gibi terimler kullanır. Bugün bir kez daha gördük ki sahada bulunduğu kısa sürede Podolski tam da bu terimlere uygun bir oyuncu. Jahovic ile birlikte iyi işler yapacaklarını düşünüyorum.
Denizlispor maçında hazır olmayan Kudryashov’u bu maçta her pozisyonun içinde gördük. Özellikle soldan bindirmeleri, ortaları ve Fredy’e yaptığı asist, Kayserispor’un kazandığı penaltıda elini açarak yaptığı hatayı penaltı alarak telafi etmesi güzeldi. Bu takımın sol bek sorunu çözülmüş diye düşünüyorum.
60. dakikadan sonra Antalyaspor’da Tamer hocanın beraberlik için yaptığı Charles-Mukairu değişikliğiyle orta sahayı boşaltıp forvete oyuncu alması, orta sahaların hızlı geçilmesine neden oldu. Akabinde beraberlik de yakalandı.
Antalyaspor’un da Kayserispor’un da pozisyonları vardı. Maç tabir-i caizse gitti geldi. Bu maç Antalyaspor özelinde konuşursak bize yakındı. Zira Podolski’nin attığı golde Mukairu biraz dikkatli olsaydı şu an farklı düşünüyor olacaktık. Orada topa dokunmak tecrübesizlikti.
Sonuç olarak deplasmanda rakibinden alınan bir puan iyidir. Esas önemli olan, haftaya içeride oynayacağımız direkt rakibimiz olan Kasımpaşa maçıdır. En çok merak ettiğim şey ise içeride bize karşı kapanacak, topu bize teslim edip oynamamıza müsaade ederek ani kontralarla gol arayan Kasımpaşa’ya karşı Antalyaspor’un kazanmak adına ne yapacağıdır. Bir puanın bile yetersiz kalacağı ve mutlak kazanmamız gereken bir maç.
Kayserispor maçından önce isim sponsorluğu üzerine bir anlaşma yapıldı. Daha önce Medicalpark ile yapılan anlaşmanın bir benzeri oldu. Geçmişte de yapılan anlaşmayı kamuoyu hep merak etmişti. Genel kurula kadar bu konuda hiçbir açıklama yapılmamıştı. O dönemin başkanı genel kurulda sorulan bir soru üzerine bir yıllığına 3.5 milyon euro alındığını, sağlık hizmetlerinden de ücretsiz faydalanıldığını söylemişti. O dönem de kamuoyu merak etmişti, şimdi de merak ediyor. Mevcut yönetimden ricam bu anlaşmanın detayını açıklamasıdır. İnanın bir şey kaybetmezsiniz, aksine sempati toplarsınız.