Eller Havada Diller Duada Gözler Kupada

Antalyaspor, tarihinde ilk kez Türkiye Kupası finalini 3 Mayıs 2000’de Diyarbakır’da Galatasaray ile oynadı. Finalde kazamadı ama o sezon kadroda bulunan futbolcular finale adını yazdırarak tarihe geçtiler. Tabi bunun yanında teknik ekip olsun, yönetim olsun, taraftar olsun, malzemecisinden sağlık ekibine kadar herkes verdiği emekle Antalyaspor tarihindeki yerini aldı ve unutulmazlar arasına girdi.

Yine bir mayıs ayı ve bu sefer tarih 18 Mayıs 2021… İkinci kez gözler kupada. Buradan sahada mücadele edecek teknik ekip ve futbolcu kardeşlerime seslenmek istiyorum. Sizler, Türkiye Kupası’nda ikinci kez finale kalarak bir başarıyı egale ettiniz. Zaten finale kalarak şimdiden tarihteki yerinizi aldınız. Şimdi asıl önemli olan ise bunu bir adım öteye taşımak ve kupayı şehrimize getirerek bu başarıyı taçlandırmaktır.

Şimdi sizlere soruyorum:

Bu başarıyı taçlandırıp , Türkiye Kupası’nı şehre getirip, Antalyaspor’un tarihine adınızı altın harflerle yazdırmaya hazır mısınız? Bu camiayı, sizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen gerek yönetimi gerekse taraftarını mutlu etmeye hazır mısınız? Elbette hazırsınız. Bizler, sizlerden eminiz.

Ya sizler, takımın ardındaki itici güçler ? Eller havada, ilk dakikadan itibaren besteye girerek takımına desteğini esirgemeyen sizler… Karda kıyamette, içeride dışarıda takımını ateşleyen taraftarı olsun yöneticisi olsun o gün orada olamayıp ekran başından maneviyata sığınarak dilleri duada olanlar, sizler hazır mısınız? Elbette tüm camia olarak hazırız.

Bizler ilk defa final oynamıyoruz. İzmir’de Karşıyaka’ya, Bandırma’da, Diyarbakır’da, Ankara’da, İstanbul’da oynadığımız ve alnımızın akıyla çıktığımız finallerimiz var bizim. Bu taraftar ne zaman devreye girip takımını ateşleyeceğini ne zaman rakip takıma baskı kurarak takımına soluk aldıracağını iyi bilir.

Biz tabiri caizse takımıyla yüreği tek atan, büyük bir camiayız. Bunun da en güzel örneğini 5 Mayıs 2015’te İstanbul’da oynadığımız Samsunspor finalinde görmüştük. O günkü finalde sayıca Samsunspor taraftarından az olmamıza rağmen, yıllarını tribüne adamış abilerimizden tutun da genç taraftarımıza kadar herkes bu finalde yerini almıştı. O finalin kazanılmasında büyük katkı koymuştuk. Bu durum, camia dışından bile takdir edilmiş ve kabul edilmişti. Bir gün o final müsabakasında Samsunspor’un teknik kadrosunda olan birisiyle karşılaştık. Konu yine finale geldi. Hiç abartmadan size söylediklerini aktarıyorum. “Biz, Antalyaspor ile 10 maç yapsak 9’unu alırdık. Zira takım kadrosu olarak sizden iyiydik. Fakat o gün oraya siz işi bilen tribüncülerle gelmişsiniz, biz ise seyirciyle. Gerek kale arkası gerekse bizim kulübe arkamızda bulunan Antalyaspor taraftarları, finalin elimizden kayıp gitmesine sebep oldular” diyerek adeta bizim iyi bir camia olduğumuza vurgu yapmıştı.

Yirmi bir yıl sonra Türkiye Kupası’nda oynayacağımız finalde gerek sahada gerek tribünde gerek ekran başında taraftarıyla, yönetimiyle, futbolcusuyla, teknik ekibiyle, hocasıyla eller havada, diller duada, gözlere kupada olacak.

Birlik ve beraberlik içinde o kupanın bu şehre geleceğine inandık!