Dolmabahçe Deplasman Değil
Ahmet Çolak yazdı…
Antalyaspor rakibine karşı oynadığı son beş maçını kaybetmediği Tüpraş Stadyumu’nda çıktığı altıncı müsabakada rekorunu geliştirmek adına çok iyi bir 45 dakika oynayarak ilk yarıyı domine etti.
Futbol adına bütün doğruları yapan takımımızın attığı ilk golde ayağa paslarla geçiş oyunu yaparak adeta Premier Lig golüne imza atmış oldu. Rakibine ilk devre boyunca üstünlük sağlayan kırmızı beyazlı ekibimiz, 0-2’lik sonuçla soyunma odasının yolunu tuttu. Çok değil bir hafta önce yine İstanbul’da Başakşehir F.K karşısında adeta yokları oynayan Antalyaspor, bu kez başka bir İstanbul takımı ve dört büyük diye tabir edilen rakiplerinden birine 45 dakikalık bölümde adeta top göstermedi.
Bu sezon oyuncu grubunun maç seçtiğinin en güzel göstergelerinden birini yine bu hafta yaşadık. Her ne kadar dört büyük tabir edilen takımlara karşı skor olarak istediği sonuçları alamamış olsak da oyun olarak hiç ezilmeden başa baş hatta daha iyi bir performans gösterdiğimiz tüm futbol kamuoyu tarafından görülmüş ve tescillenmiştir.
Müsabakanın ikinci 45 dakikasında Beşiktaş golü erken bulup skora ortak olma isteği üst seviyede olsa da özellikle başta kaleci Helton Leite olmak üzere bütün takım üst düzey reaksiyon göstererek rakibine geçit vermedi. Alınan bu sonuçla 40 puan barajını aşan Antalyaspor hem rahat bir nefes almış oldu hem de rakibine altıncı maçında da galip gelerek ve kaybetmeyerek Dolmabahçe’nin kendilerine deplasman olmadığını hatırlatmış oldu.
Teknik ekip, oyuncu grubu, sağlık ekibi, malzemeciler, analiz ekibi kısaca bütün Antalyaspor deplasmanda inanılmaz bir mücadele örneği gösterdiler ve hak ettikleri bir galibiyet ile puan cetvelinde kendilerine üst sıralarda yer buldular. Bundan sonra mental olarak rahatlayan hem kenar yönetimi hem de saha içerisindeki futbolcu grubunun daha da güzel işlere imza atacaklarına inancımız tam olarak devam etmektedir.
Bu müsabaka özelinde Sergen Yalçın’a eleştirimiz tercihini neden Ömer Toprak yerine Naldo’dan yana kullandığı olacaktır. Brezilyalı oyuncunun iyi niyetli mücadele ettiğinden hiç şüphemiz yok fakat yaşadığı travmaları kolay kolay unutmasını beklemek çok fazla iyimserlik olur. Hem hayatının baharındaki küçük oğlu Davi hem de hemen ardından kayınpederini elim bir trafik kazasında kaybettiği için kendini kolay kolay toparlayacak bir durumda değil gibi görünüyor. Bunun etkilerini süre aldığı müsabakalarda bizlerin gördüğü kadar teknik ekibin de gördüğünden hiç şüphemiz yok. Sergen Hoca’nın Ömer Toprak ile ilgili tasarrufu artık neyse bunu bir kez daha gözden geçirmesini tavsiye ediyoruz. Antalyaspor’a imza attığı günden bu yana en verimli sezonu geçiren Ömer Toprak’ın teknik adam değişikliğinden sonra kadroda düşünülmemesi kabul edilebilir bir durum değildir.
Ulusal takımın oynayacağı maçlar ve yerel seçimler dolayısıyla lige verilecek yaklaşık 20 günlük ara, kadrosu kısıtlı Antalyaspor için adeta kaymaklı ekmek kadayıfı gibi olacaktır. Çok sıkışan fikstür ve maç trafiğinden sonra yorulan oyuncu grubu rahat bir nefes alacaktır.
Verilen aradan sonra daha güçlü ayakları yere sağlam basan ve toplayacağı puanlarla ligi en üst seviyede bitirecek bir Antalyaspor takımı izlemek dileğiyle…