Dokuz Kişiyle Bam Bam Bam
Sarışın tezahüratını başlatan, söyleyen, savunan her kim olursa olsun “Potansiyel tecavüzcü”dür …
Tarih 12 Şubat 2017…
Sabahın ilk ışıkları, güneşin başkentinin üzerine düşmeye başlamıştı. Antalya’dan deplasman otobüsleri birer birer Konya’ya doğru çıkmaya başladı. Uykularını gene bir deplasman uğruna yollara feda eden 2.000 kişi kalbinde sevdası, boynunda atkısı, kaybetmediği inancı ile yollardaydı. Aşkı uğruna kilometrelerce yol tepen büyük Antalyaspor taraftarı, son 10 yılın deplasman rekorunu da ele geçirmiş oldu böylece. “Mustafa Kemal’in Ordusu” olarak kornalarla giriş yaptık Mevlana’nın şehrine. Buraya kadar her şey harikaydı ama Konya Valiliği ve Emniyet, maça ilk yarıda girmememiz için adeta elinden geleni yaptı. Stadyuma direkt götürmek yerine bir saat Konya’nın bağlarında gezdirildik. Maça kalmış 15 dakika, “2000 kişi bu deplasman tribününe nasıl girecek” diye düşünmeden stada yaklaştık. Sonra turnikelerden renktaşlarımızın geçmesine izin verilmedi. 5 saatlik yoldan gelip stada son dakikaya kadar yaklaştırılmamak da neyin nesiydi? Bunun açıklaması olmalı. Antalya’ya deplasmana gelen herkesi direkt Antalya Arena’ya getiren Antalya emniyetimizi örnek alın biraz.
Ha bir de “Antalyalılar amma da sağlam gelmiş ha” diyen çevik kuvvete de buradan da selam olsun.
Tribünde Konyalılar susup bizleri izledi. Biz hangi besteyi gireceğiz diye beklediler, bizim girdiğimiz bestelere girmeye çalıştılar ama senkronize olamayıp dumur oldular. 2000 kişi geldik, tribün dersi verdik ve gittik. Tribün dersi verdik vermesine de çok saygılı(!) Konyaspor taraftarlarının bu dersten anlayacağından emin değilim. Bir kere tribün kültürlerinden haberleri YOK! Biraz geçmişe gidersek, Konyalıların ilk yarıda Antalya’ya geldiklerinde tribündeki bir kadın taraftarımıza “Sarışın” diye tezahürat etmesi tribün kültüründen nasiplenmediklerinin en büyük göstergesidir. Bir kere misafir geldiğiniz yerde kimse size sataşmamış, kötü bir söz söylememişken sizin bunu yapmanız nedir? Hadi Antalyaspor taraftarları sizi tahrik etti diyelim. Bunu yapmanız gerekiyor muydu? Bu tezahüratı başlatan, söyleyen, savunan her kim olursa olsun “Potansiyel tecavüzcü“dür. Bunlar yüzünden ne sokakta yürüyebiliriz ne tribünde maçımızı izleyebiliriz. Herkesin Passolig’i var, maç boyunca kayıt altına alınıyoruz. Bunların sorumlusunu yahut sorumlularını bulmazlarsa ileride bir kadın sokakta yürürken tacize uğrayabilir, tecavüz edilebilir. Neden diye sorulursa da “Çünkü sarışındı” diye bir cevap alınabilir. Bunlar olmasın diye yılanın başını küçükken ezmek gerekir. İlgili makamların konuyla yakından ilgileneceğini umuyorum.
Kadın her yerde özgürdür. Deplasmanına da gelir. Deplasman tribününde laf atarlar gelmesin diye bizi düşünen renktaşlarımıza teşekkür ederiz ama böyle sinersek bunlar bizim tepemize çıkacaktır. Herkese ve her şeye inat biz kadınlar o deplasman tribününde yerimizi aldık. Hem Antalyaspor’un kadın taraftarları da delidir bilirsiniz. Tribün kültüründen bihaber olan Konyasporlular, misafir gelen rakip takımın başkanına saldıracak kadar acizdir. Başkanımıza yapılmış bu saldırı, tüm Antalya şehrine yapılmış bir saldırıdır. “Ne olursan ol yine gel” diyen Mevlana’nın şehrinde misafirlerine bu şekilde davranan Konyasporlular, Mevlana’nın öğretilerini unutmuş. Hem nerede görülmüş 30 kişinin 10 kişiye saldırdığı? O locada olan kişiler arasında kadın ve çocuk taraftarlar da varken saldırmak hangi kitapta yer alır? Konyasporlular! Tribün kültürünü öğrenip gelin ya da gelin biz öğretelim. Hem sonra belki siz bize kar topu savaşı nasıl yapılır onu öğretirsiniz, malum bizim buralarda kar çok yok. Dağa çıkarsak kayıp, kardan adam yapıp geri dönüyoruz.
Son 30 dakikayı 9 kişi tamamlayan, üstüne üstlük atak yapan takımımızı tebrik ediyorum. Var olun çocuklar! Bu zor maçtan aslında dört puanla döndük. “Bağzı” deplasmanlardan beraberlikle dönmek, galibiyetle dönmekten daha anlamlıdır ya hani bu deplasman da öyleydi. 11+1 kişiye karşı 9 kişiyle alınan onurlu bir beraberlik ve 1 puanın sahibi olarak döndük.
Sanaldan sadece kadın taraftarlarımıza yazanlar, “Sarışınları bekliyoruz” diye paylaşım yapan pis zihniyetliler, potansiyel tecavüzcüler… Sarışın sahadaydı. Gördünüz mü? Ve asisti yapan da sarışındı. Size bu sarışınlar fazla gelecek diye “yanlışlıkla” hakem olmuş Serkan Çınar heyecan yaptı ve maçı katletti. Eğer hakemlik mesleğine saygısı varsa Serkan Çınar’ın Antalyaspor camiasından özür dilemesi gerekir. Sayın Serkan Çınar, katlettiğin maçı oturup bir daha izle. Emin ol biz deplasman tribününden gördük taca çıkan topu. Ya gözüne gözlük al ya düdüğünü as.
Peki “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye girip “İzmir Marşı“na giriş yaptığımız anda DJ’in son ses müzik vermesine ne demeli? “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” demeyi ıslıklamak ne demektir? Her bestede sesiniz mi yetmiyordu da ıslıklıyordunuz? Maç sonu bir saat dinletilen o saçma şarkılar neydi? Beste girmeyecektik sayın DJ, kulaklarımıza işkence yapmana gerek yoktu. Kapatsaydın biz size “Yürü yavrum yürü” türküsünü söylerdik ya hu.
“Güzel günler göreceğiz, güneşli günler.” diyorduk ya hani… Güzel günlerimiz, güneşli günlerimiz çok yakın artık! Sevdanız yüreğinizden, atkınız boynunuzdan düşmesin büyük Antalyaspor taraftarı.
Karabük maçından sonra görüşmek üzere…