Diego’nun Hırsı
Bir umut arma peşinden İstanbul yollarına düşüp pazar günü statta yerimizi aldık …
Bir umut arma peşinden İstanbul yollarına düşüp pazar günü statta yerimizi aldık. Deplasman tribününde bulunan yaklaşık 120 kişi civarındaki tüm renktaşların emeklerine, ayaklarına sağlık.
Dedim ya bir umut, maç başladı daha da umutlandık takımın sahada gösterdiği mücadeleyi görünce. Kendi yarı alanına kapanmayan, aksine korakor mücadele edip Beşiktaş’a aynı şekilde karşılık veren ve maçın ilk yarısında iki takım adına en net gol pozisyonları bulan bizdik. Benim aklımda kalan ilk yarı üç net %100 golü atamadık.
45. dakikada maçın kırılma anı yaşandı. Kast ettiğim faulün verilip verilmemesi değil. Yediğimiz golden sonra yaşananlar… İtirazlar arasındaiki sarı ve bir kırmızı kart gördük. Evet, gol yemiş olabiliriz ama koskoca bir devre daha vardı. Belki o kırmızı kart olmasa ikinci yarı daha farklı bir senaryo yaşanabilirdi maçta. Bence maçın kırılma anı kırmızı kart ve on kişi kalmamızdı.
Şimdi hepimiz Diego’nun yaptığına kızıp amatörce hareket ettiğini söyleyip günah keçisini bulduk bu maç için. Ama Diego’nun bu tepkisi acaba sadece bu maç içinde yaşananlardan ötürü mü? Yoksa bu zamana dek içinde birikenlerin sonucu hırsından ötürü mü?