Değişenler ve Değişkenler
Fahrettin Kayan yazdı…
Kötü gidişatın önüne geçebilmek için tek kusurlu olmasa da yaptığı hatalarla okları üzerine çeken, biraz da günah keçisi ilan edilen Bülent Hoca ile yolların ayrılmasından sonra hepimizin Gaziantep karşısında tek beklentisi REAKSİYON idi.
Peki beklediğimiz reaksiyonu, özlediğimiz takımdan esintileri bulabildik mi? Sadece ikinci yarının belli anlarında. O da seyircinin canına TAK etmesinin ardından tepkiler başlayınca takım biraz olsun kendine geldi.
Türkiye’de teknik direktör değişimleri özellikle ilk hafta takıma olumlu yansır, oyuncuların motivasyonundaki artış, sahada mücadele gücünü de yükseltir. Ancak bizde bazı şeyler hala aynı tas aynı hamam.
Yönetim, yardımcı antrenörden teknik adam yaratarak büyük bir kumar oynadı. Bunu söylerken Tomas kötüdür ve kötü olacak demiyoruz. Ancak takımın vurucu ve hayati müdahalelere ihtiyacı olduğu bu dönemde tecrübesiz bir hocayla anlaşmak Rus ruleti oynamaktan başka bir şey değil.
Nitekim hocanın ilk müdahalesi üçlü defansa dönmekti ki bunda da çok fazla dayanamayarak maçın hemen başında klasik dörtlü sisteme geri döndü. En azından deniyor, çözüm yöntemleri bulmaya çalışıyor ancak bu takımda ilerisi için çok daha yeni ve hayati bir sorun baş göstermiş durumda.
Kulübede Teknik direktör Tomas, Yardımcı Antrenör Ayhan Akman, Menajer Servet Çavuşoğlu… Maç sırasında her biri ayrı telden çalıyor. Kim hoca, kim yardımcı, kim menajer belli değil. Herkes kendi kafasına göre oyuna müdahale halinde.
Yedek oyuncular sürekli ayakta, takıma müdahale halinde. Sahadaki oyuncu kulübeye geliyor, bağırıp çağırıyor. Doktor futbolcunun oyundan çıkması gerektiğini söylüyor, oyuncu oyundan çıkmıyor ya da çıkaramıyorsun. Golü de bu oyuncundan ötürü yiyorsun. Kalecin sakatlanıyor, aut kullanamayacak halde ama çıkaramıyorsun.
Kulüpte bir süredir başkan ve yönetim ile başlayan OTORİTE boşluğu, kulübeye de bulaşmış durumda. HEPİMİZE HAYIRLI OLSUN.
Takımda bir şeyleri değiştirmeye çalışıyoruz ama kulüp içindeki değişkenler buna ne derece müsaade ediyor. Takımdaki bazı oyuncular ve kişiler hakkında soru işaretleri büyümeye devam ediyor. Sayın başkan ve yönetim kurulu, sizin hocayı değiştirdik top bizden gitti deme lüksünüz yok. Hiçbiriniz ortalarda yoksunuz. Siz kulüpteki değişkenleri kontrol etmedikten, kulüple ilgilenmedikten sonra yaptığınız değişikliğin kimseye faydası yok.
Sakat sakat oynayan kalecimize ikinci yarı tek bir tehlikeli atak gerçekleştiremeyen ve Süper Lig’in futbol oynama niyeti olmayan takımlarından Gaziantep Futbol Kulübü’nü bile yenemiyor ve beraberliği de taraftarın baskısıyla kazanabiliyorsak, fikstüre bir daha bakın. Kalan maçların kimlerle olduğunu, bizi nelerin beklediğini düşünün.
Kısacası ilk haftadan hocaya bindirmenin hiçbir anlamı ve faydası yok. Ancak bu taraftarın ikinci yarı gösterdiği reaksiyon, hiçbirinizin aklından çıkmasın. Her hafta sahaya çıkmadan önce tekrar tekrar hatırlayın.
Son olarak maçın hakemine yorum yapmaya bile değmeyecek. Türk futbolunun en büyük problemi olan hakemler bizi yine şaşırtmadı. Amilton’un pozisyonu dünyanın neresinde olursa olsun kırmızı kart ama Türkiye’de sarı kart. Çünkü oyuncu hala hayatta(!)