Daha İyisi Lazım

Geçen hafta hem benim hem de birçok yazar arkadaşımın değindiği maça giriş süreciyle ilgili gelişmeler yaşanmasını memnuniyetle karşıladığımı belirterek söze başlamalıyım. Arama noktalarında geçmiş maçlara göre çok daha rahat ettik, bu olması gereken şeklidir diye düşünüyorum ve böyle devam edeceğini umuyorum.

Maça gelecek olursak, yıldız futbolcumuz Nasri’nin topla yaptığı driblingler gerçekten en hoşuma giden şeylerdendi. Türkiye’de topla 50-60 metrelik koşular yapan oyuncular pek göremiyoruz. Fakat Nasri bunu maçta birden fazla kere gerçekleştirdi. Bu performans, bu istek ile formunu daha da yükselteceğine inancım sonsuz. Maçın son dakikalarında maraton tribünü ile girdiği münakaşanın sebebini o tribünde bulunduğum için net olarak gördüm, tamamiyle yanlış anlaşılmadan ibaretti. Zaten kendisi de sonrasında gelip bunu anlatmaya çalışarak tribüne öpücük gönderdi. Güzel bir yaklaşımdı.

Beni en çok da Harun Alpsoy’un performansı sevindirdi. Sahada tam bir profesyoneldi ve yeteneğini hepimize gösterdi. Bu oyunla üzerine koyarak devam ederse bir yıldızın doğuşunu izliyor olabiliriz. Harun Alpsoy belki de torunlarımıza anlatacağımız o adamlardan birisi olacak. Tabi ki bunu zaman gösterecek.

Hücumlara bakacak olursak da Deniz Kadah’ın takıma dönüşünün pozitif etkileri çok açık. Bir hücum oyuncusunun, benim nazarımda, yapması gereken dikine koşuları ve golü düşünen mentalitesi ile çok geçmeden kadronun değişmez oyuncusu olur diye düşünüyorum. Böyle aç, ısıran oyuncular her takıma fayda sağlar. Bu açıdan Deniz Kadah’ın bizim takımımızda olmasını çok büyük bir şans olarak görüyorum.

Fakat galibiyete ve saydığım oyuncuların başarılı oyununa körü körüne kanmamak gerek. Çünkü hâlâ takım olarak ne yapacağımızı bilmiyoruz. Oyuncuların saha içinde birbirlerinin koşacağı yönü bilmeden attıkları ara paslar takımın hâlâ birbirine ısınamadığı ve birbirlerinin oyunlarını benimseyemediğini gösteriyor. Üstelik savunmada yaşanan aksaklıklar, bek bölgelerindeki tehlikeye açık görüntü ve sezon başından beri rotasyon olarak kaleye geçen iki kalecinin yapmış olduğu birçok hata bizleri kara kara düşündürüyor. Bu hataya meyilli kaleci ikilisine arkalarında Süper Lig’e çıkmamızda büyük rolü olan Ozan Evrim Özenç varken bu kadar şans verilmesini garipsiyorum. Ben yazımı kaleme alırken yeni bitmiş olan Etimesgut Belediyesi maçında bile bu oyuncuya şans verilmemiş olmasını anlamakta zorlanıyorum.

Öte yandan takımın olası ideal 11inden bu kadar eksiğin bulunduğu bu maçta Deniz Kadah’ın özellikle sorumluluk alıp, isteyip maçı bize getirdiğini düşünüyorum. Hem gollerimizin ikisinde birden hem de rakibin oyuncusunun kırmızı kart gördüğü pozisyonda aktif rol oynaması ile bana göre maçın adamı da kendisi oldu. Kendisinin de Süper Lig’de 90 dakikayı çıkarabilecek seviyeye gelmesiyle ben geleceğin daha güzel oyunlara gebe olduğuna inanmak istiyor, bu umudu taşıyorum.

Herkese iyi haftalar!
#BizAntalyasporuz