Canınız Sağ Olsun

Son milli maç arasının tamamlanmasıyla birlikte ligin ilk yarısında kalan 8 haftanın kesintisiz şekilde tamamlanacağı son periyot başladı. Bu süreçte kulüpler kendi hedeflerine yönelik puanları toplamak isteyeceği gibi mevcut kadrolarındaki oyuncuların kaderinin belli olacağı ve yeni oyuncu arayışlarına girilecek bir süreç olacak.

Hatayspor maçının ilk düdüğü çaldığı anda aklımızda bir yanda son haftalarda oynanan iyi oyunun verdiği umut öte yanda geçen sene içeride aldığımız travmatik sonuç vardı. Şehir dışında olduğum için maçı telefondan izlemek zorunda kaldım. Aynı anda dinlediğim radyoda yediğimiz ilk golden sonra radyodaki spikerin “Antalyaspor 7 tane kaçırdı, son dakikada golü yedi” demesi her ne kadar yediğimiz golün üzüntüsü olsa da, oynanan oyun için mutluluk verici idi. Kısa sürede gole reaksiyon verip beraberliği yakalamamız da tesellimiz oldu.

Hatayspor özellikle ev sahibi iken her takım için zor bir rakip. Ama Lobzhanidze, Diouf gibi isimleri çok iyi kilitledik. Nuri Şahin’in teknik adam sorumluluğunda sahaya ilk kez çıkan Poli ise işleyen çarka kolay uyum sağladı.

Saha içinde her şey güzel giderken 69. dakikaya geldik. Son 10 gün içerisinde Belçika, Alanya ve Hatay gibi neredeyse 3 farklı iklimde maça çıkan, başını yatağındaki yastıktan çok uçak koltuğuna yaslayan Bünyamin bu biriken aşırı yorgunlukla sağlıklı düşünmeyi kaybederek kendi kalemize yaklaşık 75 metre uzakta topu rakip ceza alanına doldurmak varken kaleye anlamsız bir şekilde zayıf ayağı ile dönüp topa vurmaya kalktı ve golü yedik. Boffin eğer rakibini indirse en az 2 maç kalecimizden olacaktık. Bu pozisyonun hemen ardından Nuri Hocanın Bünyamin’e sarılması ve onu teselli etmesi ekranlara düşerken, bu durum golün üzüntüsü ve kızgınlığını içimizden aldı. 

Beraberlik için bastırırken Türk hakemliğinin geleneksel komedisi sahneye kondu. Kardeşim, cidden kapasiteniz yetmiyorsa yapmayın bu işi. Sahada hakem lehimize faulü vermiş, Hataysporlu oyuncuların beklentisi yok. VAR başındaki işgüzar Volkan Bayarslan yılda 4-5 maçta düdük çalarak sezonu bitiren kişi. Önündeki ekranda belki 10 defa seyrettiği pozisyondan penaltı çıkarıyor. Yazıyı yazmadan önce sadece bir defa tekrarını izledim. Pozisyonda Fedor havadan gelen topa bakıyor ve bulunduğu yerden yükseliyor. Rakip oyuncunun doğal olarak içeri koşusu var. Rakip de yükseliyor ve iki oyuncunun havada çarpışması neticesiyle top ortalarına düşüyor. Bunu penaltı olarak değerlendiren adam bırak hakemlik yapmayı, kahvede muhabbetini yapsa istekayı kafaya yer. Buna yönelik sosyal medyada içinizi dökünce 6222 ağına hemen yakalanıyorsunuz. Yapmayın lütfen, zaten Türk futbolunun kalitesi yerlerde sürünüyor. Bir yiğit çıkmış, risk almış, takımın başına geçmiş ve 4 haftadır taraflı tarafsız herkesin beğendiği futbolu takımına oynatmaya başlamış. 1-2 hakem çıkıyor, tamamen basiretsizlik, yeteneksizlik ve beceriksizlikle verdikleri kararlarla bir takımın şevkini kırıyor. Madem A Milli Takımın başına getirdiğiniz yabancı hocanın aldığı sonuçlar sizi mutlu ediyor, Süper Lig’e yabancı hakem de getirin.

Gelecek bizim, ilk yarı bitmeden en az 3 galibiyetle alacağımız 24 puan bizi tehlike bölgesinin üstünde tutar. Devre arası yapılacak nokta transferlerle de süratle yukarı çıkarız. İçiniz rahat olsun.