Bu Sezon Bitmesin
M. Okan Okuş yazdı…
2021-2022 sezonunun ikinci yarısı, Antalyaspor’umuz için tam anlamıyla peri masalı tadında devam ediyor. Yıllardır oturmuş, takımdaşlığı olan, tecrübeli ve genç oyuncuların içerisine doğru karakterli ve üst düzey oyuncular da eklenince yenilmeyen, oyunu istediği gibi koparan ve rahat galibiyet alan bir takıma dönüştük. Maç sonrası rakip oyuncuların ve teknik adamların sahada kendi takımları adına oyuna ortak olamadıklarını ve kazanmaya güçlerinin yetmediğini itiraf etmelerini duymak insana mutluluk veriyor.
Boffin, Hakan, Fedor, Naldo, Güray ve Veysel gibi 30 yaş sınırını geçmiş oyuncularımıza bu sene başı sezonun sonuna doğru ikinci baharınızı yaşayacaksınız denilse herhalde kendileri de çok inanmazdı. 36 yaşındaki kaptan Hakan Özmert sahada adım atmadık yer bırakmadan maç bitirmiyor. Bu yüksek tempolu oyunda bile sırıtmayan, dün itibari ile 200. kez formamızı giyen kaptanla bir sene daha sözleşme uzatılmayı hak ettiğini düşünüyorum. Açıkça söylemek gerekirse kadroda sözleşmesi dolacak oyuncular arasında takımdan kim ayrılsa taraftarı üzecek.
Nuri Şahin, oyuncularının performansını sıfırdan zirveye taşınması konusuna Doğukan Sinik ile başlamıştı. Gökdeniz Bayrakdar ile buna devam ettiği görüldü. Ne olacak bu çocuğun hali derken Altay maçındaki kıvılcım, Hatay maçında ateşe ve Alanyaspor maçında da yangına dönüştü. Bu maçta kazandığı özgüven artık onu geri götürmez.
Daha önceki yazılarımda içerideki maçlarda en çok gol atmasını istediğim oyuncunun Luiz Adriano olduğunu söylemiştim. Geçen hafta taraftara serzenişimden yazamadım, bu hafta Gökdeniz’e attırdığı ikinci gol sonrasındaki sevinç karesi, kariyer anlamında çok şey yaşamış bir oyuncunun takımı ve arkadaşlarını nasıl benimsediğinin harika bir resmi idi. Yaşı 35 olsa da fizik yapısı ve atletik stili ile 2-3 sene daha bizimle olabilecek durumda.
Nuri Hoca her maç rotasyona gidiyor. Ama takımın rengi hiç değişmiyor. Keşke 3-4 ekstra puanımız olmuş olsaydı, böylece Avrupa hayali daha yakında olacaktı. Ayrıca kupada şanssızlığımız olmasa güle oynaya Türkiye Kupası’nı da kazanırdık.
Saha içinde teknik adam ve oyuncularda sorun yok. Ama umulmadık anda gündeme düşen, saha dışı fakat Antalyaspor’u içine alan tartışmalar taraftarları üzüyor. Eski başkanımız Ali Şafak Öztürk, 2016 yılında kulüp başkanı olduğunda ismi Antalya’da turizm çevreleri dışında bilinmese de sahip olduğu ekonomik güç ve gençliği ile heyecan yarattı. İlk senesini 5. bitirdiği sezon sonu Nasri, Menez, Vainqueur, Sandro, Djourou gibi dünyada ve Avrupa’da bilinen isimlerle sezona girdik. Maalesef ilki bu sezon olmak üzere iki defa aniden bırakıp gitti. Belki başkası yapsa büyük tepki alacak bu tavırlara rağmen hala taraftarda sevgisi ve sempatisi olan bir isim. Öztürk Ailesi kulübün çok ciddi geçmiş borçlarını üstlenip kendilerinden sonra gelen yönetimlerin elini çok rahatlattılar. Ama zaman zaman TSYD başkanı sayın Şifa Çiçek ile girdiği diyalogların ve her fırsatta sayın Çiçek’i hedef almasının anlamı yok. İkiniz de bu takıma Antalya’ya dışarıdan gelmenize rağmen kimliğinde Antalya yazan memleket düşmanlarından daha çok bağlısınız. Umarım akl-ı selim ile bu konu artık kapanır.