Biz Akdenizliyiz
Şüphesiz Ali Şafak Öztürk’ün Başkanlığa geri dönüşü, camia içerisinde taraftarlar arasında Beşiktaş galibiyetinden daha çok konuşuldu…
Antalyaspor bu sezon bizleri heyecanlandırmaya devam ediyor.
Takımımız bu hafta Rizespor maçının hazırlıklarını, Beşiktaş galibiyetinin morali, Ali Şafak Öztürk’ün Başkanlığa geri dönüşü, daha önce yapılmış olan 2 dış transferin lisanslarının çıkması ve transfer döneminin son virajında yapılan Barrada, Mevlüt ve Olcan transferleri ile hafta içini en üst seviyede moral motivasyon ile tamamladı.
Şüphesiz Ali Şafak Öztürk’ün Başkanlığa geri dönüşü, ulusal spor basınında çok sık konuşulmasa da, camia içerisinde taraftarlar arasında Beşiktaş galibiyetinden daha çok konuşuldu.
Cihan Bulut’un kısa süren ikinci dönem Başkanlığında Antalyaspor geçmiş dönemlerden kaynaklanan ciddi bir mali kriz ile boğuşmuş, Cihan Bulut bu krizin altından kalkamamış, idari anlamda da yapılan ciddi hatalar ile birlikte taraftarlarla yaşamış olduğu anlamsız, gereksiz, saçma tartışmalar ile hem kendisini komik duruma düşürmüş, hem de Antalyaspor’u ulusal düzeyde rezil etmiş bir konumda Antalyaspor Başkanlık görevini, taraftarların istifa isteğine kayıtsız kalmayıp istifa ettiğini belirten bir açıklama ile noktalamış olsa da gerçeğin böyle olmadığını, Antalyaspor’u yakından takip eden herkesin bildiği bir gerçekle bitirmiştir.
Benim düşünceme göre her fırsatta “Atatürkçü” ve “Antalyasporlu” olduğunu söyleyen ve Rizespor maçında İzmir Marşı’nı tribünlerde hep beraber haykırmak istediğini gazetelerde sürmanşet ile belirten Cihan Bulut’un gelecek dönemlerde Antalyaspor yönetimininde yer alma ihtimali hemen hemen hiç kalmamıştır.
Kendisinin gayet başarılı olduğu ticari hayatında başarılarının devamını diliyorum. Yolu açık olsun.
Antalyaspor Başkanlığında ikinci dönemini yaşayan, camianın büyük bir kısmının geri dönüş isteğine kayıtsız kalmayıp, taşın altına elini değil bedenini koyup her şeyin üstünde olan “Antalyaspor kimliği” ile hizmet edeceğini belirten, geçmiş döneminde yapmış olduğu hatalardan ders alıp, doğruları yapmaya devam edeceğini dile getirip, Antalyaspor’un karşısında olan iç ve dış düşmanlarla tüm gücü ile Antalyaspor’un menfaati doğrultusunda savaşıp mücadele edeceğini söyleyen, Antalyaspor’u İstanbul kulüpleri ile rekabet edecek seviyeye getirip, Avrupa Kupalarında yer alacağını ve bunu gerçekleştirmek için bir önceki dönemdeki aceleci uygulamaları gerçekleştirmeyip, temeli sağlam bir yapıda adım adım ilerleyeceğini dile getiren Ali Şafak Öztürk ilk icraatini bir önceki yönetimin bilet fiyatlarına yapmış olduğu zamın aksine bir fincan kahve fiyatına çekerek, Cihan Bulut’un büyük erozyona uğratıp hasar verdiği taraftarları kazanmak adına adım atarak gerçekleştirmiştir.
Rakip Rizespor Teknik Direktörü İbrahim Üzülmez hafta içi yaptığı açıklamalarda Antalyaspor’da yaşanılan bu güzel hadiselere değinmiş, Antalya Stadyumunda atmosferin kendileri için zor olacağını, kendi futbolculuk döneminde yaşayıp gördüğü zorlu atmosferlerin tecrübelerini futbolcularına aktardığını belirtti. Bu güzel hadiseler eşliğinde takımımız Rizespor müsabakasına Beşiktaş maçının galip gelen kadrosunda William’ın sakatlığı neticesinde Danilo değişikliği ile başladı. Müsabakanın ilk yarısın da inanılmaz derece de kötü oynadık. Dikine 3 pas yapamayan, sahip olduğu topları kaptıran, rakibinin kanat oyuncularının süratine yetişemeyen ve neticesinde bence doğru bir karar olan penaltı ile yenik duruma düşen bir Antalyaspor… Rakip takımın Milli takıma seçilen kalecisi Gökhan Akkan’ın bırakın ayağına top değmesini, televizyon karesine girdiğine dair bile şüphem var.
Böyle bir ilk 45 dakika neticesinde soyunma odasına giren takımımızın bu sezon göstermiş olduğu karakteri, mücadeleyi, geri dönüşünü ikinci 45 dakikada sahaya yansıtacağını açıkçası hep beraber düşündük. Nitekim Bülent Hoca da gerekli müdahaleyi yaparak yeni golcümüz tecrübeli forvet Mevlüt Erdinç’i sahada hiçbir etkisi olmayan Danilo’nun yerine oyuna alarak 4-4-2 sistemine geçerek doğru bir kararla gerçekleştirdi.
Sözü açılmışken belirteyim, Mevlüt Erdinç’in kiralık transferinde emeği geçenleri ayrıca kutluyorum. Başakşehir Kulübünde almış olduğu yıllık 1 Milyon Euro’luk ücretin yarısını ödeyecek olmamız, yarısının da Başakşehir Kulübünün karşılıyacak olması, son şampiyon Galatasaray’ın bile ihtiyaç olmasına rağmen forvet transferi yapamadan transfer dönemini kapattığı bir ortamda gerçekleşen önemli bir transferdir. Mevlüt Erdinç gibi klas son vuruşları başarılı bir golcü takımımıza ciddi katkılar yapacaktır.
İkinci yarıda oyun kurmakta yine zorlandık, Doukara’nın yapmış olduğu bir pas hatasını kendisi telafi etmek isteyince 10 kişi kaldık. Pozisyonun tekrarını izlediğimizde VAR sistemine rağmen penaltı verilmemesi hepimizi şaşırttı. Takımımızda işler iyi gitmiyordu, takım beklediğimiz mücadeleyi gösteremiyor Rizesporlu oyuncular kalecimiz Boffin ile aynı pozisyon içerisinde bile 3 kez karşı karşıya kalıyordu. Boffin’in bu kurtarışları takımı tribünlerle birlikte ateşledi.
80. dakikadan sonra baskı kurmaya başladık. Rizespor oyuncu değişiklikleri yaparak takımını diri tutmaya çalışıyordu. Nitekim Rizespor’da İbrahim Üzülmez’in 89. dakikada yapmış olduğu hatalı olan son oyuncu değişikliği bence maçı bizim lehimize çevirdi. Rakip takımın, güçlü, ayağında top tutan uzun forveti Vedat Muriqi oyundan çıktı ve onu marke eden takım kaptanımız Diego rahatlayarak Bülent Korkmaz’dan izin alıp forvete Mevlüt’ün yanına geçti. Nitekim hücüm hattında topla ilk buluşmasında kafa ile topu Mevlüt’ün önüne indirmesi ve Mevlüt’ün hemen önümüzde sağ ayak dışı ile aşırtma klas tek vuruşu ile gelen golle birlikte geri dönüşün fitilini ateşledi.
Rizespor’un gardı düştü, 90+1. dakikada gelen bu golle birlikte demoralize oldu ve stadın atmosferi ile birlikte de hata yapma ihtimali yükseldi. Artık bu noktada rakibin yaşamış olduğu bu yıkımı tamamlamak gerekiyordu. 90+6. dakikada kazanılan köşe vuruşunda topun Diego’ya gideceğini iki hafta önce Konyaspor maçını izleyen herkes biliyordu. Nitekim öyle de oldu, ceza sahasında yapılmaması gereken 10 Kusurlu Hareket’ten birisini Diego’ya yapan Rizesporlu Koray Altınay hem ikinci sarı karttan oyun dışı kalmış hem de takımımızın geri dönüşünü tamamlayarak tarihe geçmesini sağlamış, göz yaşları içinde Antalya Stadyumunun çimlerini terk etmiş, bizlerinde stadyumda belli bir süre daha kalıp galibiyeti kutlamamıza, “BİZ AKDENİZLİYİZ” şarkısı eşliğinde daha da kenetlenmemize destek olmuştur.
Futbol işte böyle bir oyun, hatalar oyunu…
Antalya Stadyumunda tarihe geçen benzer başka bir maç ve bu maçın 2015-2016 sezonunda Mersin İdman Yurdu ile oynanması, takımımızın 10 kişi ile 2-0 yenik durumdan, 3-2 galip gelmesi ve o müsabaka da rakip takım yedek kulübesinde teknik direktörlük koltuğunda şimdiki hocamız Bülent Korkmaz’ın olması da bir tesadüf…
Tüm Antalyaspor camiasına bu yeni dönemde her branşta, Kırmızı-Beyaz’ın dolu dolu tarihi başarılarla yaşayacağı güzel bir dönem diliyorum. İçinizden samimi Antalyaspor Sevgisi eksik olmasın.