Bir Bakarsınız Avrupa’dayız
2 milyon küsur insanın yaşadığı bir şehirde tribünler neden hala tam olarak dolmuyor, anlayabilmiş değiliz…
2 milyon küsur insanın yaşadığı bir şehirde tribünler neden hala tam olarak dolmuyor, anlayabilmiş değiliz. Eski yönetimimizin yaptığı yanlışların cefasını çekiyor olabilir miyiz? Sadece buna bağlı olduğunu da düşünmememiz gerekiyor.
Antalya halkı, Antalyaspor’a küsmüş gibi. Geçtiğimiz yıllarda Işıklar’ın göbeğinden pamuk tarlalarının ortasına sürüldüğümüz zaman anlamıştık aslında bunu. O yolu sadece cefasında da yanında olacak taraftarlarımız gidiyordu. Akdeniz Üniversitesi Stadyumu’na da gittiğimiz zaman çok bir şey değişmemişti açıkçası. Yıllar geçti, evimize kavuştuk. Antalya halkı, Antalyaspor’a kavuştu derken üst sıralarda mücadele etmemize rağmen şehirde bir kırgınlık havası var. Takımımıza destek gereken şu zamanlarda tribünlerimizin daha fazla dolması gerekiyor.
Antalyasporumuz, Has Antalyalılar ilçelerde, yaylalarda kaldığı için merkezdeki insanlar tarafından çoğu zaman ikinci takım muamelesi görüyor. Şehirde maçlar için karnaval havası oluşturulmalı. Milli maçlarda yapılan gibi bilet dağıtımı yapılmalı, insanlar aileleriyle gelebilsinler diye kampanyalar düzenlenmeli. Daha fazla reklam verilmeli, insanlar maça davet edilmeli. Bununla ilgili kulübümüzün birazcık fazla çalışması gerekiyor. Gerçi şu Passolig olayından sonra insanların
hevesleri de kaçmadı değil. Passolig sayesinde de taraftar kaybettiğimize hala inanıyorum.
Maça gelirsek, Akhisar’a evimizde, ardından Erzurum’a deplasmanda kaybettikten sonra düşüşe geçmiştik. Bu düşüş aslında hem beklediğimiz hem korktuğumuz haftalar oldu. Zaten ne zaman rahat rahat maç izleyebildik ki? Hep bir yüreğimiz ağzımızda, hep bir korkuyla izliyoruz maçları. Bu hafta çok iyi oynamamıza rağmen, aslında oyun kontrolü bizdeydi.
Biz golü bulunca nedense hep geriye yaslanıyoruz, ikinci yarıda da 1-0 önde olmanın rahatlığı ile geriye yaslandık, Göztepe etkili geldi gibi oldu ama biz defans yaptığımız için oldu. Aslında istersek 3-0 önde olalım, maçın 90 dakika olduğunu unutmadan oynamamız gerekiyor. 3-0 gerideyken o maçı 3-4 aldığımız zamanlar olduğunu unutmamalıyız.
Aldığımız galibiyetle en azından bu sezon bu kadar olumsuzluğa, parasızlığa rağmen üst sıralarda bitirebileceğimiz bir sezon olacağına inanmaya devam edeceğiz. Bülent Hoca takımı bu istikrarda götürmeye devam ederse, belki Avrupa hayalleri kurarız. Belli mi olur?
Bu haftalık bu kadar büyük Antalyaspor taraftarı, sevdamız ve umutlarımız yüreğinizden düşmesin.
Haftaya görüşmek üzere…
Sevdamızla kalın.