Beklenmedik Başlangıç

Yeni hoca, yeni heyecan, yeni bir başlangıç diyerek tribünlerdeki yerimizi aldık. Pazartesi; hafta başı, ilk iş günü ve ara tatilin bitmesi okulların yeni açılmasına rağmen hatırı sayılır bir taraftar grubu olması memnuniyet vericiydi.

Stjepan Tomas maça beklenin aksine 3-5-2 sistemi ile başladı. Maalesef bu taktik dizilişi bizim takıma uygun bir düzen değildi. Özellikle Charles çok kademe hatası yaptı. Bu da çok normal, belki de ilk defa bu mevkide oynuyordu. Teknik adam bu tercihinden 15. dakikada 4-4-2’ye dönerek klasik oyun anlayışı ile devam etti. Takım önde baskı yaparak daha önceki maçlarda olduğu gibi çok pozisyon buldu fakat 3 direğin arasından geçiremeyince sonuç alamadı. Son vuruş tercihlerini kendi adına kullanarak, pas tercihi yapmayan oyuncular takımımızı mutlak üç golden ettiler.

Bu oyun yapısı da rakibin açık oyun tercihi ve boş alanları bırakması tam da istediğiniz gibiydi ama golcü oyuncu eksikliği canımızı çok yaktı. Sezon başı planlamasını kim yaptı ise dünkü maçta kulakları bayağı çınlamıştır.

Rakip maç boyunca 3-5-2 oyun sistemine sadık kaldı. Defans blokunun ağır oyunculardan kurulu olması bizim için büyük şanstı, nitekim böyle bir pozisyonda maçın kırılma anı, hakem Hüseyin Göçek’in çok enteresan bir kararla Amilton Minervino’ya yapılan direkt müdahaleye net kırmızı kart yerine, sarı kart ile geçiştirmesi büyük bir yanlıştı. Aynı Amilton’un oyunda kalmaya ısrar etmesi ve yenilen golde adeta rakibe asist yapması işin tuzu biberi oldu.

Maçın ikinci yarısında rakip skor avantajının verdiği moral ile daha kapalı oyun anlayışı sergilerken, ilk yarıdaki kadar pozisyon bulamamamıza sebep oldu. Bahadır ve Tarık’ın oyundan çıkıp 80. dakikadan sonra tekrar Charles’i en geride bırakıp stoper dahil kanat bekleri ile gol aradığımız dakikalarda sahanın en iyilerinden Nazım Sangare ile sonuca gidip 4 haftalık mağlubiyet serisini 5. haftaya taşıyamadık(!)

Hoca değişikliği konusu şu an itibari ile %10 veya %20 arası bir etki göstermiş. Ben önceki hoca ile yeni teknik adam arasında çok net farklar göremedim. Yalnız şunu gözlemledim, Bülent Korkmaz döneminde kulübede Servet Çavuşoğlu sahaya direkt etki ediyorken, yeni dönemde bunlara Diego Angelo da eklenmiş, dünkü müsabaka da çok net görüldü. Akıllara şu soru geliyor, acaba Diego kariyerine yardımcı hoca olarak mı devam edecek?

Artık bu takımın alt tarafta boğuşacağı aşikar, takım mental olarak hiç hazır değil, bir an önce sonuca gitme isteği takımı bu hale getirmiş. Oyuncular farkında olmadan rakip kalede gol bulma yolunda istem dışı olarak  saçma sapan şut ve pas tercihleri yapıyorlar. Dünkü maçta 24 şut girişimde 5 isabet oranı bunun en önemli göstergesidir. Bu takım acil bir mentor ile anlaşıp kısa zamanda takımı toparlama yoluna gidilmelidir. Aksi takdirde bu girdaptan çıkmak çok ama çok zor olacaktır.

Bir de bu sezon aldığımız 3 galibiyetin ikisi puan sıralamasında üst grupta yer alan Fenerbahçe ve BTCTurk Yeni Malatyaspor karşında, diğeri ise bir nebze kategorimizde yer alan Göztepe’ye karşı ama ne yazık ki rakiplerimiz olan takımlara karşı galibiyetimiz yok. Bu da şöyle bir durum önümüze çıkarıyor. Eğer ligin ikinci yarısında bu takımlara üstünlük sağlayamazsak, ne yaparsanız yapın ligde tutunma şansınız kalmaz.