Ayak Oyunları
Ramazan Özaylı yazdı…
Fenerbahçe karşısında sahada ayak basmadık yer bırakmayan, 97. dakikada dahi topu kovalayan bir Antalyaspor vardı.
Fenerbahçe’nin silik ve dağınık oyunu karşısında atak yapan, kaleye şut çeken taraf biz olduk. Rakip takım 60. dakikadan sonra kaleye ilk şutunu çekebildi. Sahada oynanan futbolda Antalyaspor’un üç puanı alabileceğini göstermesiyle birlikte bu dakikalarda tam da maçtan önce tahmin ettiğimiz gibi Atilla Karaoğlan ve büyütülmüş İstanbul takımlarının alışılagelmiş ayak oyunları devreye girdi. Kendisi olmadık düdüklerle ataklarımızı kesip oyunu durdurarak Fenerbahçe’ye nefes aldırmaya başladı. Bu olmadık düdüklerden birinde kalemizde golü gördük. Ama şu bilinmeli ki; bu yönetim, bu taraftar, bu takım ve bu şehir kurulan tüm tezgahları yıkmasını bilir.
Fenerbahçe maçında özellikle dikkatimi çeken Poli ve Fredy ikilisi oldu. 88. dakikada depar atan bir Poli ve son düdüğe dek hem defansa yardım eden hem de takımı ileri çıkaran bir Fredy ortaya çıkarmak tecrübe ve birikim ister.
Mehmedi kumaşı iyi olan bir futbolcu fakat yorum yapabilmek için çok ama çok erken. Rizespor maçında kendisini daha iyi değerlendirebiliriz.
Bu hafta teknik ekipten en büyük alkışı göreve geldiği günden bu yana yaptığı dokunuşlar ve disiplinli çalışması ile adeta şapkadan tavşan çıkaran performans antrenörümüz Marcelo Martins hak ediyor. tüm takımda gözle görülür bir kondisyon artışı var. Ancak bunu standart haline getirmeliyiz. Bir hafta arayla yaşadığımız iniş çıkışlar, istikrar kazanmamıza engel oluyor.
Geçmiş borçların ödenmesi ile transfer engelimiz kalktı. Emeği geçenlere teşekkürler. Bunca yokluğun içinde yapılacak transferler hem yönetimsel hem de sportif anlamda hayati önem taşıyor. Iskalayıp yaşı geçmiş, misyonunu tamamlamış isimsel transferlerden ziyade en yüksek verimi alabileceğimiz isimlere yönelmeliyiz. Sırf ismi ve geçmiş kariyeri uğruna yapılacak olası şişirme transferler, verilen onca emeği boşa çıkarabilir. Geçmişte yapılan hataların herkese örnek olması gerekiyor.
Buradan yönetim kuruluna da seslenmek istiyorum:
Özellikle a Spor ve TRT Spor gibi kanallarda maç sonu yapılan programlarda sanki Antalyaspor sahada yokmuş, bütün hatayı rakip yapmış ve biz hiç futbol oynamamış tarzında değerlendirmeler yapılıyor. Ben sizlerin konuyu takip etmesini, gerekirse basın sözcümüzün canlı yayınlara bağlanarak bu konuda gerekenleri söylemesini rica ediyorum. Verilen emeklerin yok sayılması ve İstanbul takımlarının devamlı üst perdeden lanse edilmesi artık can sıkıcı bir hal almaya başladı.
Önümüzde çarşamba günü oynayacağımız bir Rizespor maçı var. İki takımın puan durumundaki yeri sebebiyle altı puanlık bir maç oynayacağız. Fenerbahçe karşısında alınan bir puanın Rize’de sahaya olumlu yansıyacağını ve üç puanın çok uzak olmadığını düşünüyorum.