Antalya-Spor
Takımda iki tarz oyuncu mevcut. Bir tarafta gerçekten Antalyaspor arması için mücadele eden futbolcular, diğer tarafta ise Antalya’nın keyfini çıkarmak ve Antalya’da yaşayabilmek için Antalyaspor’u kullananlar. Son zamanlardaki maçlara baktığımızda ise ikinci grup futbolcunun takımda daha çok olduğu belli olmuş gibi. Bu da demek oluyor ki Antalyaspor olmayı bu aralar başaramıyoruz. Antalyaspor’un sadece Antalya kısmıyla ilgilenen futbolcular “spor” kısmını ise çoktan unutmuş. Sahada birkaç depar atmaktan bile aciz, iki metre öteye pas atamayan, koşmayan ama yürümeyi çok iyi beceren, Cristiano Ronaldo havalarında sahada gezen bazı futbolcularımız “maç bitse de Antalya’nın tadını çıkarmaya devam etsek” kafasında maçlara çıkıyorlar.
Bunun yanında bir başka tehlikeli nokta da kendi başlarındaki teknik direktörü göndermek için takımının mağlubiyetine bilerek sebep olan futbolcular olduğu iddiası. Bu iddiaya asla ve asla inanmak istemem. Ancak yaşanan gelişmeler ve yönetiminden futbol takımına kadar bu iddiayı yalanlayan bir açıklama da olmaması kafaları karıştıran bir başka nokta. Eğer bu iddia gerçekse bu takımın başına Hami Hoca da gelse, Mourinho da gelse, Klopp da gelse bu takımı toplayamaz. Hem sahada gezinen futbolcular hem de takımda kendini teknik direktörden üstün gören futbolcular olduğu sürece takımda gerçek anlamda bir şahlanma gerçekleşmeyecektir. Bu tarz futbolcular tespit edilmeli, formadan ve takımdan uzak tutulmalıdırlar. Takıma zarardan başka bir şey vermeyen bu futbolcular, takımdaki gençleri de etkilemekte, onlardan alınacak verimi de engellemektedirler.
Umarım Hami Hoca takıma gereken neşteri geç olmadan vurmayı başarır. Yoksa bizi bekleyen zorlu fikstürde yeni krizler kapıda beklemektedir. Şu an birbirinden uzak duran “Antalya” ve “spor”un en kısa zamanda tekrar bütünleşerek özlenen Antalyaspor’un sahada olmasını diliyorum.
Doğancan Ataş