Alışılmıştan Vazgeçilemez

Sezonu mutlu sonla bitirmenin ardından kısa bir yaz dönemiyle beraber yeni sezona da mutlu başlıyoruz. Oyun olarak tatmin edici bir performans sergileyemesek bile kazanma alışkanlığımızı sürdürdük.

Geçen sezonun ikinci yarısı ve özellikle pandemi arasından sonra lige damga vuran Antalyasporumuz, Orgill ve Nuri Şahin transferleriyle kadrosunu belli bir kalibrenin üstüne taşıdı. Yapılan bu iki transfer ne kadar verimliyse, yapılamayan takviyelerde bir o kadar can sıkıcı durumda.

Yapılamayan takviyelere rağmen altyapıdan gelen katkı, Türkiye’nin yıllardır çektiği sıkıntılara taş çıkarırcasına Antalya’mıza hayat veriyor.

Doğukan’ın kendi mevkisine geçmesiyle artan performansı ve Bünyamin’in parmak ısırtan performansı bu şehrin sevdalısı herkes için gurur vericidir.

Bünyamin, orijinal mevkisi olmayan mevkide bile son derece başarılı performans sergilerken oyunu rahatlatan golüyle geçen sezon gösterdiği performansla bu sezon daha da üst seviyelere çıkacağının sinyalini verdi.

Yapılan kadro planlamasında gençlerin ve tecrübeli oyuncuların harmanlanması ile oluşturulmaya çalışılan kadronun ilk haftadan meyvelerini verdiğini gördük. İlk gol 2000 doğumlu altyapıdan yetişen Bünyamin’den 2. gol ise 35 yaşında sahanın en tecrübelisi Hakan Özmert’ten geldi.

Takımdaki en anlam veremediğim nokta geçen sezon tamamlanırken ligin en oturmuş oyunu ve taktiksel anlayışına sahip takımı olmamıza rağmen hazırlık maçlarında ve ligin ilk haftasında bu görüntüden uzak bir profil çizmiş olmamız oldu.

Her şeye rağmen kaybetmediğimiz ve kaybetmememiz gereken en önemli özelliğimiz ise kendimize güvenimiz ve kazanma alışkanlığımızdır.

Futbolun kaderidir; bu ikisi olduğu sürece kötü oynasan dahi futbolun şansı daima senin yanında olur. Bu takıma Podolski ve Nuri Şahin’in katılması ile takımın teknik kapasitesi ve topa sahip olduğumuz anlardaki oyun anlayışı daha yukarılara çıkacaktır. Ama özellikle stoper mevkisi başta olmak üzere eksik bölgelere takviye ise olmazsa olmazımız.

Gelen duyumlara göre transferi düşünülen Brezilyalı Naldo, stoper mevkisi için iyi bir seçim ancak elimizdeki stoperler ve Naldo transferiyle birlikte stoperlerimizin yaş ortalaması oldukça yüksek olacak. Bu yüzden genç, dinamik ve daha hızlı stoper takviyesi de bu takımın olmazsa olmazıdır.

Lig baslarken ilk haftalar her zaman zordur. Özellikle 2020 senesindeki olağanüstü bir senede; geç biten sezon, kısa yaz tatili ve 40 haftalık maratonun öncesinde ilk haftalar çok daha zor. Alışılagelmişin dışında oynadığımız bu sezon, çok titiz şekilde ve detaylı incelenip planlanmalıdır. Bu sezon sadece saha içi performans değil, teknik kadro açısından da planlamaları, oyuncu tercih ve kullanımları yüksek olan takımlar sezon sonu çok daha iyi sonuçlar alacaktır. Bütün şehrin bu konuda Tamer Hocadan beklentisi ve ona olan inancı oldukça yüksek.

Her şey ne kadar iyi olursa olsun, taraftarsız futbol tatsız, tuzsuz bir yemek gibi… Ağzında çevir çevir yutamıyorsun. Bir an önce bütün dünyanın bu Covid-19 illetinden kurtulması ve maç öncesi muhabbetler, tribündeki ateşi ve maç sonu stadyum önü kritiklerimiz ile eski günlerimize dönmemiz dileğiyle…