90 Dakikalık Rezillik

Yıllardır söylediğim bir şey vardır, Süper Lig’i 40 takımlı yapacaksın ve dört gruba takımları dağıtacaksın. grubunda ilk iki sırayı alanlar çeyrek final play-off oynayacaklar, kalanlar ise ligde normal sıralama için oynayacak.

İstanbul medyası, televizyonları ve yorumcuları için dünya üç semt takımı etrafında dönüyor. Dünyanın en iyi futbolcuları her sezon başı bunlara geliyor. Her sene Avrupa kupası finali diye yola çıkıyorlar ama mart ayı gelip daha çiçekler açmadan lige geri dönüyorlar. Bu sezon ikisi 50.000 nüfuslu şehirlerin takımından biri 5, öbürü 6 yiyip elendi. Geçen hafta 256 milyon Euro bütçesi varken, kendinden beşte bir düşük bütçeli takıma dört kere tokatlanıp Avrupa defterini kapadı.

Bunca hedefler ile yüksek bütçeli kurulan takımların bu ağır maddi hasarın altından kalkabilmelerinin tek yolu ligde ilk ikiye girip seneye gene Şampiyonlar Ligi’ne bir şekilde katılmaktan geçiyor. Bu sezon diğer takımların yönetimsel hatalarından ötürü zirve mücadelesi iki takıma düşünce, TFF ve MHK bu hafta sonunu tam mesaide geçirdi. Kimin medyada ve yukarıda lobisi güçlüyse sesi daha çok çıkıyor, olan rakiplerine oluyor.

Türk futbolu, yayıncı kuruluşun para vermek istemediği, sahada olan biten rezillikleri gören uluslararası sponsorların artık uzak durduğu bir lig. Anadolu takımları zor şartlarda ayakta kalmaya çalışıyor. Son iki gece oynanan maçlardaki rezillikler insanları iyice futboldan uzaklaştırıyor. Temiz insanlar futboldan kaçmaya başlıyor. Bahis şikeleri ile alakalı, para kaynakları belirsiz tiplerin kulüpleri lige egemen olmaya başlıyor.

Maç öncesi öngörüm, birçok renktaşın aksine en az beraberlik alacağımız yönündeydi. Ama tek endişem, hakemin ilk 10 15 dakikaya bir penaltı sıkıştırıp kendinden riski uzaklaştırarak maç kopsun isteğinin oluşabilmesiydi. Her pozisyonu tek tek yazmaya gerek yok. 90 dakika boyunca başlama vuruşları hariç her kararı tartışılan, sahada ve VAR’da üçer hakem vardı. Nasıl vicdanınız sızlamadı, nasıl bu maçtan hesabınıza yatan para boğazınızdan geçecek!

Sayın Başkan Sinan Boztepe, büyük ihtimalle bu maç sonrası TFF ve içinde bulunduğu Kulüpler Birliği’nin hedefi olacak. Taraftar olarak geride kalan haftalarda birlik olup destek olmak zorundayız.

Sergen Yalçın son haftalarda yaptığımız eleştirilerin aksine bu maçta takımın oyununu deplasmanda da olsak 90 dakikaya yaymayı başardı. Diri, sahanın her yanında topa sahip olma isteği olan bir takım vardı. Son dakikalarda Buksa’nın yanına Assombalonga’yı atabilirdi. Maalesef iyi bir kanat eksiğini çok hissettik.

Antalya’da oynayacağımız geride kalan maçların hepsinde rakiplerimiz küme düşme tehlikesi yaşayan takımlar olacak. Kazanıp önümüze bakalım.