10’un Şımarıklıkları Var
Levent Sağlam yazdı…
2020’nin son maçında, kendi sahasında Hatayspor’dan altı fark yiyen Antalyaspor ve camiası yaraları sarmaya çalışırken, Galatasaray maçı öncesindeki 3 günlük süreçte, futbolcuların neden olduğu sorumsuzluk ve şımarıklık seviyesindeki olaylara şahitlik etti.
Hatayspor’dan rezil bir futbolla altı gol yiyen Antalyasporlu futbolcuların bazılarının yılbaşı akşamı başkanın otelinden paylaşım yapmaları, camia üzerinde ikinci bir şok etkisi yarattı. Sizlere eğlenmeyin diyen yok. Ama farklı bir mağlubiyet yaşamışken, şımarıklık yapıp bunları paylaşmamalıydınız. Bir de bunu sizlere güvenip, sizi transfer eden başkanın otelinden hiç yapmayın. Tabi camia bir özür beklerken ve yönetimden bu yönde hiç bir açıklama yapılmazken hele, hiç yapmayın.
Tam da bunlarla uğraşan Antalyaspor camiası, Galatasaray maçı günü bir şokla daha sarsıldı. Antalyaspor’un meşhur 10 numarası ve ‘Antalya tanıtım elçisi’ Podolski’nin paylaşımı ortalığı germeye yetti. Daha önce Galatasaray’da oynamış olabilirsin. Fakat sen şu an Antalyaspor’un futbolcususun. Senin bu camiaya karşı bir sorumluluğun var. Takımın en tecrübeli, en tanınmışı, en kariyerli olanı sensin. Bu şımarıklığın sebebi nedir? Tabi bu ilk defa olmuyor. Fakat bütün bu olanların dışarıdan yorumu, yönetim adına olumsuz düşünceleri de ortaya koymuyor değil. Antalyaspor’da bir disiplin sorunu olduğu bu yaşananlardan sonra aleni şekilde görünmektedir. Artık bundan sonra yönetimin alacağı bir dizi tedbirlerle bu disiplin sorunu önlenir diye düşünüyor ve umuyorum.
Kanayan yaraya merhem olur mu? Bilinmez.
Yukarıda yazdığım bütün bu olumsuzluklara rağmen, Sam ve Jahovic’ten yoksun olan Ersun Hoca, Galatasaray karşısında Podolski’yi kulübeye oturtarak oyuna başladı. Bunu neye yorarsanız yorun. Zira bunun yansıması birkaç gün sonra ortaya çıkar diye düşünüyorum.
Ersun Hoca, 2021’e iyi bir başlangıç yapmak adına bu maçın özelinde, o alışılagelmiş ayağa pas yaparak çıkan, hücum eden oyun formatından uzak, kapanan, hatta top rakipteyken sağ ve sol açığını da defans bloğunun içine sokup altı kişilik savunma hattı kuran bir oyun felsefesine bürünmüştü. Bunun da nedeninin Hatayspor maçında alınan farklı mağlubiyetten ötürü oluşan özgüven eksikliğini ortadan kaldırmak olduğunu düşünüyorum. Zira bu maçta artık oynanan oyundan çok, alınan sonuç toparlanmak adına önemliydi.
Antalyaspor her ne kadar katı defans uygulayıp, Galatasaray’ın ataklarında alan daraltıp, kaptığı toplarla defans önündeki Nuri, Hakan, Fredy ile topu iyi kullanıp ileride Orgill’i topla buluşturmak istese de her iki yarıda da bunu başaramadı. Daha da önemlisi 50. dakikada on kişi kalan Galatasaray, yine oyunu forse eden taraftı. Dediğim gibi Ersun Hocanın tek amacı, bu maçı ne olursa olsun kaybetmemekti. Bir başka deyişle de kanayan yarayı pansuman etmekti.
Antalyaspor, oyun içerisinde Galatasaray’ı üzerine çekip, arka tarafta boşluk bulmak adına zaman zaman pas yaparak ve Boffin’in kullandığı uzun toplarla çıkmaya çalıştı. Özellikle korner artışlarında ise fizik gücü iyi olan Kudriashov, Naldo, Amilton, Veysel, Orgill gibi oyuncuları ceza sahası içine sokup, Gökdeniz, Fredy gibi oyuncuları ceza sahası dışında tuttuğunu gözlemledik. Sonuç olarak bu maçta iyi kapanan, iyi savunma yapan fakat hücum olarak kötü olan bir Antalyaspor izledik. Tabi bu beraberlik kanayan yaraya merhem olur mu? Yaşayıp göreceğiz.
5 Ocak itibariyle transfer sezonu başlıyor. Buradan yönetime tavsiyem, gerekli mevkilere Ersun Hocanın istekleri doğrultusunda transfer yapmaları ve işimize yaramayan futbolcularla da helalleşmeleridir.
Artık bu VAR’ın suyu ısındı.
*Oyunun başında Kudriashov dirsek darbesiyle yerde kalıyor. Bu net bir faul. Kart gerekir mi? Evet. Peki, VAR’dan bir uyarı var mı? Hayır.
*50. dakikada Emre’nin Amilton’un ayağına yaptığı darbede hakem direkt kırmızı kart gösterdi. Fakat bu pozisyonda VAR hakemi uyardı. Hakem kırmızıyı iptal etmedi. Zira pozisyon net kırmızıydı. VAR, orta hakemi neden uyardı, bir anlam veremedim.
*54. dakikada Marcao’nun Gökdeniz’e yaptığı hareket, Amilton’a yapılan hareketten daha ağır olmasına rağmen hakem sarı kart gösterdi. Ama VAR izlemesi için orta hakemi uyarmadı.
Artık Türkiye’de VAR’ın da suyu ısındı.