Zorlu Viraja Girdik
Asıl karşılaşma takvimi bizim için yeniden başlıyor çünkü haftaya Eskişehir maçı var ve rakip sahada mutlak galibiyet şart …
Birileri geçen hafta yazımı okuyup “ruh duası” etti sanırım. Allah kabul etsin diyorum. Takımda beceriksiz isimler olsa bile tüm takım oyuncuları elinden geleni yaptı ve ruhunu ortaya koyarak oynadı gerçekten. Keşke her maç böyle oynansa da biz de hep iyileri yazsak, kötüleri yazmaya fırsat bile verilmese. Teşekkürler bütün Antalyaspor oyuncuları… Uzun bir aradan sonra rahat bir maç izlemek nasip oldu sayenizde. Hepimiz Antalyaspor’a bir şeyler katabildiysek “ne mutlu bize”.
Galibiyetimizi ve takım oyununu fazla konu almak istemiyorum. İyi oynadık, hak ettik,”maç nasıl kazanılır?” sorusuna Kadıköy’deki 2-1’in rövanşını, 4-2 gibi farklı bir oyun ve skorla aldık. Mutlak üstün oyunumuzla kendi sahamızda 90 dakika hiç oynatmadık rakip takımı. Sekiz sene dört gol yemeyen takıma dört gol attık. Daha Türkiye Kupası eleme maçı öncesi telaşa kapılan bir kesim Antalyaspor taraftarı “düşüyoruz” diye kendi aralarında konuşurken, puan mücadelesinde ise asıl rakibimiz olan Sivasspor’da 4-0 yenilerek iyice alt sıralara kazık çakmıştır. Tabii ki bütün takımlar rakibimiz ancak şuan şampiyonluk yarışı veya başka bir yarışta değiliz. Ama ileride can sıkıcı ve stresli hesaplar yapmamak için şimdiden bazı hesapları yapsak daha uygun olur diye düşünüyorum.
Şu anda 12.sırada bizimle birlikte aynı puana sahip dört takımla aynı puandayız. Bu üç puan çok değerli ve inanılmaz zamanda geldi. Asıl karşılaşma takvimi bizim için yeniden başlıyor çünkü haftaya Eskişehir maçı var ve rakip sahada ne olursa olsun mutlak galibiyet şart. Hemen ardından evimizde Rizespor’u konuk edeceğiz. Takımın Rize maçından sonraki almış olacağı puanlar bizi sezon sonuna doğru rahatlatacak diye ümit ediyorum. Ardından Sivasspor, Kasımpaşa, Bursa maçları vardır. Yani Antalyaspor’un kaderi iddialara göre 19 Mart tarihinde açılacak olan Beşiktaş maçına kadar çizilmiş olacaktır. İddia edilen tarihlerde açılırsa o zaman bir de Beşiktaş deplasmanı var. Sahaya ruhumuzu yansıtmayı öğrenir, takımı biraz oturtursak çok rahat bir maça çıkarız diye düşünüyorum. Umarım bu maçlar kolay gibi gözüken maçlar olduğu için en az puan kaybıyla hatta bol galibiyetler ile üst sıralara çıkmış oluruz.
Gelelim kadrodaki birkaç teknik hataya… Danilo Campos’un kupa maçında oyundan alınması çok büyük bir hataydı. Bu maçta neler kattığını gördük. İnşallah sakatlık yaşamadan önümüzdeki maçlarda uzun süre verirler de takıma daha fazla katkı sağlar. Emrah Başsan, evet oyuna etki sağlıyor gibi gözüküyor ancak ceza sahası dışında bekleme yapıyor. Hemen tıkanıyor. Makoun zaten yorumsuz. Fernandao’ya attığı hatalı pastan sonra biraz da şans yardımı ile attığı gole sevinmedim bile. Sakıb topla çok vakit geçiriyor. Rakip takıma zaman kazandırıyor. Çabuk oynaması lazım artık. 4-2 gibi çok güzel ve bol gollü maçtan başka hiçbir şeye dikkat çekilmez ise 1-2 hafta önceki gibi olunur diye düşünüyorum. Artık bu hataları yapmamamız gerekiyor. Bu yüzden eleştirileri yapma gereği hissediyorum. Her hafta bunun yarısı kadar takım oyunu ortaya koyabilseydik zaten ilk 5’te şu anda UEFA hesapları yapıyor olurduk. Bu açıklarımızı kapatalım yine yapalım UEFA hesaplarını. Sonuçta maç takvimi çok aleyhimize değil, eşit rakipler ile oynayacağız. Jose Morais’in de en kısa zamanda iyileşmesini, aramıza dönmesini temenni eder geçmiş olsun dileklerimi sunarım. Futbolcuların her maçtan çıktıktan sonra söylediği klasik söz ile bu haftaki yazıma noktayı koyuyor sizlere iyi haftalar diliyorum. Önümüzdeki maçlara bakalım artık!