Yine Hüsran

Artık inanıyorum ki bizim oyuncularımız kesinlikle maç seçiyorlar. Fenerbahçe maçındaki oyuna bakın, bir de Eskişehir maçındaki ruhsuzluğa bakın. Ligin en kötü takımına karşı mağlup olduk.

İstatistiklerde Süper Ligin hedefi bulan şut yüzdesi en iyi takımıyız. Öyleyiz de kaleye şut çekmediğimiz için düşme korkusunu yaşamaya başladık maalesef. Milletin tek maçta yakaladığı gollük pozisyonu biz neredeyse beş maçta ancak görüyoruz. Buna kesinlikle bir çözüm üretilmeli.

Takımda iyi olan oyuncu maalesef yoktu. Çok şey beklediğimiz Lazareviç bile yokları oynadı. Bizi hayal kırıklığına uğrattı resmen. Zaten hemen hemen tüm oyuncularımız bazen varlar, çoğu zaman yoklar.

Deplasmanda ligin en kötü oynayan takımına karşı şans eseri bulduğumuz bir golle öne geçiyoruz. Yahu arkadaş hızlı çıksana, 2. golü arasan ya, fişi çeksen ya. Bitirsen ya şu işi. Ama biz ne yapıyoruz? Saçma sapan goller yiyoruz, yemin ediyorum halı sahada bu golleri yesek kavga çıkar maç esnasında. Rakip bitik zaten, sen üstüne gelmesini istercesine Serdar’ı çıkarıp Chico’yu alıyorsun. Alkışlar bunu kim istediyse ona.

Sakıb resmen katletti bizi sahada. 2 ve 3. gollerde hata direk şahsına ait. Maçta toplamda 5 gol oldu ama 5 golün 5’i de bir gol etmez bence. Bizim attıklarımızın birisini kendi kalelerine diğerini de son dakikada karambolden bulduk. Adamlar son dakikaları köşede topu tutmakla geçiriyor, bizim oyuncularımız da hiç hırs istek yok, bassana orada adama, çıkarsan ya topu… Gol lazım, gol!

Olan yine bize oldu. Buz gibi havada gittik geldik. 14 Şubat dedik, sevgililer günü dedik, bize ayrılan yeri ağzına kadar doldurduk, Eskişehir sana olan aşkımızı dinledi… Daha ne istiyorsunuz beyler söyleyin bilelim?