Utandım Resmen

Utandım resmen biliyor musunuz? Neden? Yahu takımın kaleye şutu yok. Sakın o bir tane vurulan topa şut demesin kimse bana. Yahu bu nasıl bir takım oldu böyle? Rezalet, skandal, resmen utanılası bir durumla karşı karşıyayız.

Sezon başı galibiyetler alırken o galibiyetlerin yalancı galibiyetler olduğunu söylerken herkes cephe alıyordu. Hedef Avrupa diyordu herkes ama ben halen düşme potası ile aramızdaki puanı hesaplıyordum her hafta. Şimdi ne oldu? Şimdi herkes hesaplıyor düşme potası ile aramızdaki puan farkını.

Fenerbahçe geliyor. Kaybettin diyelim, sonrası Eskişehir deplasmanı. Kaybederseniz zaten dönmeyin şehire, o kadarını diyeyim.

Güzel, üçlü savunma işini rafa kaldırmış, dörtlü savunma sistemine dönmüş görünüyoruz. Yani klasik, olması gereken 4-2-3-1 sistemi. İyi de be güzel kardeşim, senin elinde sezon başından beri seninle antremanlara çıkan, uyum sorunu yaşaması muhtemelen olmayan bir oyuncu vardı. Abdel Diarra! Sen bu oyuncu ile anlaşma imzaladın, hoop ertesi gün yolladın Karşıyaka’ya. Ayrıca Lokman’ı da Şanlıurfa’ya gönderdik. Gençlerbirliği maçında defans göbeğimizin birisi kimdi? Sakıb! Solbek Sakıb! Yahu iyi misiniz siz? O kadar oyuncu alındı. Takımda bir kişi çıksın bana desin ki ”Şu oyuncu sağ açık”. Var mı sağ açık oyuncumuz? Yok! Gençlerbirliği maçında sağ açık olarak Enguene başladı, Ömer bitirdi maçı. Enguene önlibero, Ömer Forvet. Şaka gibi.

Şimdi sezon başından beri Eto’o Eto’o diyoruz. Golleri sıralıyor kara oğlan helal olsun. Helal olsun da oyunu Eto’o’nun üzerine kurmak kötü sonuçlar doğuracaktı ki doğurdu da şu anda. Skor yükünü çeken oyuncu Eto’o. Siz bunu paylaştıramazsanız, Eto’o skor üretemeyince tablo bugünkü gibi oluyor işte.

Topla oynama yüzdelerine bakıyorsunuz, hemen hemen yarı yarıya. Paslaşmalara bakıyorsunuz, hemen hemen aynı sayılarda. Ama rakip pozisyonlar buluyor ki kalede Fornezzi müthiş bir performans gösteriyor ama sizin kaleye tek şutunuz yok. Maçın sadece sonucuna bakan birisi kafa kafaya gitmiş bir maç sanır. Fornezzi olmasaydı bugün 3-4 farklı bir yenilgiden bahsediyor olacaktık. Bu 1-0’lık yenilgi yanıltıcı olmamalı. Önemli olan yenilgi değil, önemli olan oynanmayan futbol, sahada yürüyen oyuncular, kaleye 90 dakikada tek bir şut bile çekemeyen oyuncular… Ben taraftarım arkadaş, hesap sorarım. Kim bunun sorumlusu ise hesabını geç olmadan vermelidir. Kaleye şut çekemeden bitirilen maç mı var artık yahu? Bu nasıl bir şey, şaka gibi.

Son 10 maçta alınan tek galibiyet. O da Mersin İdman Yurdu maçı ki mucize eseri, taraftarın katkısı çok o galibiyette. Dediğim gibi son 10 maçta alınan tek galibiyet ama şu hava şartlarında, buzlu yollarda, arma peşine düşen 8 otobüs dolusu taraftar… Eksi bilmem kaç derecede 90 dakika harika bir performans… Kendisinden utanmayan futbolcular, acaba bu taraftarlardan utandılar mı? Bir defa da deplasmandan gülerek dönsün bu taraftar, çok mu şey istiyoruz acaba?