Yazık

16 Ocak 2024 10:00

Ulaş Kalkan yazdı…

Ben bu hafta maç yazısı yazmak istiyordum. Futbolu konuşmak, Sergen Hoca’nın elinin değdiğini ilk kez hissettiğim bu maçı detaylarıyla konuşmak istiyordum. Biraz Güray’ı, biraz Safuri’yi övmek istiyordum. Neredeyse baştan sona maça hakim olup skor üretmede yetersiz kaldığımız bu maçı değerlendirmek istiyordum. Bir skor yaptık onu da yapmaz olaydık…

Herkes konuyu değerlendirirken bugünle değerlendiriyor. Ben biliyorum ki –neden olduğunu anlamadığım– bu hassasiyetin ömrü 3 gün bilemedin 5 gün. 5 gün sonra Jehezkel ismini hatırlayan çok az olacak, konuşan ise kalmayacak. Biz gündemi yoğun ve hızlı bir ülkeyiz. Peki 5 günden sonra Antalyaspor ne halde olacak? Benim derdim bu. Ben politikacı değilim, ülkeler arası siyaset de benim alanım değil. Bir gün ak olanın öbür gün kara olduğu değişik bir gündem orası, benim ilgimi çekmiyor. Benim derdim Antalyaspor ve alınan 1 puan, Antalyaspor’a bugüne kadar en çok zararı dokunmuş puan oldu.

Ülke tarihinde gol sevinci yüzünden göz altına alınmış bir futbolcu daha oldu mu emin değilim, benim bildiğim kadarıyla yok. Gol sevinci sebebiyle sınır dışı edilmiş bir futbolcu da en azından bizim ülkemizde hiç hatırlamıyorum. Şimdi takım arkadaşları gol sevinci yüzünden göz altına alınmış ve sınır dışı edilmiş birtakım oyuncular var elimizde. Yerli oyuncular bizim ülkeye alışık desen; yabancı oyuncuları, onların eşlerini, ailelerini burada bizimle huzur içinde yaşayıp futbollarını oynayabileceklerine nasıl ikna edeceksin? Üstelik ilk taşı atanlardan biri kulüp yönetimi iken. Tam birbirine ısınmış bir oyuncu grubu varken önce hoca değişikliği şimdi de böylesi bir kaos… Bir sezon daha çöpe gitmiş gibi görünüyor.

Ben bu hafta futbol hakkında yazmak istiyordum. Olan Antalyaspor’a oldu. Yazık oldu.

ETİKETLER: ,