Umut Vermeyen Üç Puan

24 Ekim 2022 08:56

Ulaş Kalkan yazdı…

Bu hafta evimizde ligin yeni ekiplerinden İstanbulspor’u konuk ettik. Kadro değeri olarak ligin en ucuz iki kadrosundan birine sahip olan rakibimizin kadro değeri, aynı zamanda Antalyaspor’umuzun kadro değerinin yaklaşık üçte birine sahip. Ligde üst üste galibiyetsiz geçen 6 maçtan sonra bu maça takımımız mutlak galibiyet için çıktı.

Maçın başlarında istekli ve hücum niyetiyle sahaya çıkan takımımızın golcüsü Haji Wright bu hafta ciddi anlamda şanssız bir oyun geçirdi. Kaçırmanın atmaktan çok daha zor olduğu iki pozisyonu cömertçe harcadı. Orta sahanın önünde oynayan üç oyuncumuz ilk kez beraber oynamanın anlaşmazlıklarından ötürü bazı görüntüler sergilerken içlerinde biri vardı ki ne için sahada, ne yapmaya çalışıyor anlamak gerçekten mümkün değildi. Nuri Hoca da bu konuda benimle aynı fikirde olsa gerek ki Sinan Gümüş’ü devre arasında kenara aldı. Geçen sezonun devre arasında takıma katıldığı andan beri çok nadir forma şansı bulan Sinan ise bu durumun nedenini bize bir kere daha göstermiş oldu. Ligin 10. haftası geride kalırken Sinan’ın futbol oynamak konusunda bu kadar hazırlıksız olması gerçekten garip. Bu haliyle ilk 11 oyuncusu olarak tercih edilmesi daha da garip.

Haji Wright’ın kaçırdığı goller yeni yeni birlikte oynama kimyasına sahip olmaya çalışan takımımızı büyük ölçüde demoralize ederken bir de üstüne şansla süslenmiş Luyindama’nın hamle hatalarından birine daha şahit olduğumuz pozisyonda rakibimiz öne geçti. Zaten demoralize olan takımımız sezon başından beri olduğu gibi ciddi anlamda konsantrasyon kaybı yaşadı. Basit top kayıpları ile başlayan süreç oyunun hakimiyetini rakibimize vermekle devam etti. Bu dakikalarda ataklar yapan rakibimiz eğer bir gol daha bulsaydı Antalyaspor için işler hiç de iyi bir noktaya gitmezdi fakat korktuğumuz olmadı. Sihirbazımız Fernando, Nuri Hoca’nın kendi itirafıyla geçen sezon Sivasspor maçında yaptığı gibi yine takıma bir ateşleyici güç oldu. İlk yarının belki de son atağında Fernando artık alıştığımız frikiklerinden birini attı ve takımın soyunma odasına çok daha derli toplu girmesini sağladı.

İkinci devrenin başında maçın ilk yarısında amiyane tabirle takımın eksik oynamasına sebep olan Sinan yerine Ghacha’nın oyuna girmesi ve ilk yarının sonunda gelen golün de moraliyle ikinci yarıda oyunun hakimi bir Antalyaspor vardı sahada. Kurulan hakimiyetle birlikte rakip takım oyuncusu Rroca üst üste yaptığı fauller neticesinde ikinci sarı kart ile oyundan ihraç edilince hepimiz bu maçtan 3 puanla ayrılabilmek adına daha büyük bir umuda kapıldık. Zaten oyunda üstünlüğü eline alan ekibimizden artık sadece gol bekliyorduk. Fakat geçtiğimiz haftalarda da yaşadığımız skor üretme sancısını çekmeye başladık yeniden. Hücum organizasyonları istediğimiz gibi gelişmiyor, %74 topa hakimiz fakat gel gör ki bu hakimiyet rakip ceza sahası içine yansımıyordu.

Ecel terleri döktüğümüz maçta ilk yarıdaki senaryonun daha dokunaklı hali yaşandı ve yine serbest vuruşta topun başına geçen Fernando sihrini konuşturdu. Kullandığı atışta topu öyle güzel bir noktaya kesti ki resmen Veysel’in kafasını topla buluşturdu. Direkten dönen topta ufak çapta bir karambol sonrası galibiyeti getiren golü çok geç de olsa bulmayı başardı takımımız. 6 hafta sonra gelen 3 puan elbette hepimize keyif verdi fakat açık konuşmak gerekirse bana pek umut vermedi.

Nedenine gelecek olursak, takımımızın hâlâ akan oyunda bireysel becerilere bel bağlamak dışında bir hücum planı yok gibi görünüyor. Sürekli bir rotasyon içerisinde olan hücum hattımızın elbette bunda etkisi vardır fakat 10 hafta oldu. Bu oyuncuların büyük bir kısmı en az 2 aydır beraber antrenman yapıyorlar. Böylesi bir ortamda hala Sihirbaz Fernando ve Golcü Haji Wright dışında bir hücum aksiyonu kuramıyor, kurduklarımızdan da verim alamıyor oluşumuz benim umutlarımı daha temkinli tutmama sebep oluyor. Bu maçta Wright gerçekten kötüydü ve eğer Fernando da konsantrasyon veyahut form sorunu yaşasa, hepsini bir kenara bırakıp Haji gibi gününde olmasa bir başka mağlubiyet almak işten bile değildi.

Bu takımın önce kendilerini sonra bizi bundan çok daha iyisini yapabileceklerine ikna etmeleri gerekiyor diye düşünüyorum. Bu galibiyetin yeni bir serinin başlangıcı olmasını diliyorum.