Dolar 38,2738
Euro 43,8271
Altın 4.095,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Antalya 22°C
Hafif Yağmurlu
Antalya
22°C
Hafif Yağmurlu
Per 20°C
Cum 21°C
Cts 21°C
Paz 24°C

Sessizliğin Kerameti

15 Nisan 2025 10:00

Ulaş Kalkan yazdı.

Futbol bazen sadece topun filelerle buluşmasından ibaret değildir. Bazı maçlar vardır ki tabelada yazan sıfırlar, aslında sahadaki mücadelenin üstünü örtemez. Bodrum deplasmanı da işte öyleydi. Ne gol vardı ne de tribünleri ayağa kaldıracak bir aksiyon. Ama sezonun son düzlüğünde, zemin gibi ağır, atmosfer gibi baskılı deplasmanlardan alınan bir puan bazen üç puandan kıymetli olur.

Takım olarak ne çok iyi oynadık ne de kötüydük. Fakat bilinen bir gerçek varsa, o da bu tarz maçların sezonun sonunda dönüp bakıldığında “iyi ki kaybetmemişiz” dedirten türden olduğudur.

Morais’in gelişiyle savunma anlamında büyük bir disiplin kazanan Bodrum FK karşısında pozisyon bulmak kolay değildi. Buna rağmen ilk yarıda Soner’in girdiği net pozisyon, Samudio’nun direkten dönen vuruşu akılda kaldı. Ligin en az gol yiyen takımlarından birine karşı deplasmanda kalemizi de gole kapatmak önemliydi. Kenan’ın özgüvenli duruşu ve savunma hattının sakinliği, sahadaki tüm durağanlığa rağmen güven verdi. Belki galibiyet gelmedi ama özellikle geriye düşmeden oynanan bir 90 dakika, takım bütünlüğü açısından değerliydi.

40 puana ulaştık, ligde 8. sıraya çıktık. Bu, sezon başındaki kırılgan Antalyaspor görüntüsünden oldukça uzak bir noktaya geldiğimizi gösteriyor. O günlerde içeride kaybedilen puanlar, seyirciyle kurulamayan bağ, saha dışı krizler bizi ligin dibine doğru sürüklerken, bugün puan tablosuna bakınca en azından “bir şeyler düzeldi” diyebiliyoruz. Bu gelişimin temelinde, kadro istikrarı ve doğru oyuncu tercihleri kadar, son haftalarda doğru yapılan küçük dokunuşların da etkisi büyük.

Ama hâlâ her şeyin güllük gülistanlık olduğunu söyleyemeyiz. Tribünlerin hâlâ tam anlamıyla dolmaması, şehirle kulüp arasındaki mesafenin kapanmamış olması, yapılan her iyi hamlenin karşılığının tam olarak alınmasını engelliyor. Taraftarın gönlünü almak, bilet fiyatından çok daha fazlasını gerektiriyor. Kulübün 3 dönem transfer yasağı almasının hesabının verilmesi gerekiyor. Bu kulüp, şehrin insanıyla büyüdü. Bugün 8. sırada olmak güzel ama Antalyaspor’un ruhu, bu ligi orta sıralarda bitirmeyi başarı sayacak kadar sıradan değildir. Biz bu şehirde “iyi oynasın yeter”le değil, “kazanacak, savaşacak ve ait olduğu yere dönecek” diyerek büyüdük.

Şimdi önümüzde birkaç maç kaldı. Bu sezonun özeti tek bir kelimeyle yapılacaksa, o kelime “dalgalı” olur. Ama o dalganın altında batmayan bir Antalyaspor var. Her şey dört dörtlük olmasa da; doğru yolda olmanın en somut göstergesi, artık bu tarz zor deplasmanlardan üzülmeden dönmemiz. Bir zamanlar yara aldığımız maçlardan şimdi yara almadan çıkıyoruz. Ve belki de bu sessiz Bodrum gecesi, sezonun en anlamlı suskunluklarından biri olarak tarihe geçecek.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.