Plaket

21 Mayıs 2024 09:00

Ulaş Kalkan yazdı…

Bu sezon boyunca belki de ilk defa şansın da yanımızda olduğu bir maçı geride bıraktık. Şans zaten böyle bir şey değil midir? İhtiyacın olduğunda değil, artık umurunda olmadığında insanın yüzüne güler. Bizim de öyle oldu elbette. Sezonun özellikle ikinci yarısında kulüp olarak öyle bir tavırdaydık ki, bu maça gelene kadar takımımız için bu maçın önemi “kazansan ne kaybetsen ne?”den öteye geçemedi. Kazandık ama sevinemedik, sevinecek bir şey bırakmadılar. Büyük umutlarla başlayıp Antalyaspor’u el âlemin önünde rezil etmelerle dolu bir sezonu kucağımıza bıraktılar. Tebrik ederim kendilerini.

“Antalyaspor ağır taştır” dedik. En iyi oyuncumuzun ülkesinde gerçekleşen bir katliamda hayatını kaybeden vatandaşlarını andığı için gözaltına alınmasını sağlayan sizler, bu ağırlığı yerle bir ettiniz. Siz, sizin olmayan savaşların çığırtkanlığını yapmaya devam ederken, Antalyaspor’u yerle yeksan etmekten geri durmadınız. Sözde Antalyaspor Yönetimi ve Antalyaspor sponsorları, kulübe faydanız varsa parmakla gösterilirken, zararlarınız ise anlatılmaya ihtiyaç duyulmayacak seviyede hafızalarda yer etti. Eserinizle gurur duyun. Bir plaket de bizden size gelsin.

Teknik direktöre on milyonlarla tarif edilecek maaşla sözleşme yapıp, transfer yasağı gelmesine seyirci kalmak nedir biliyor musunuz? En iyi ustayı tutup istediği yevmiyeyi verip, malzeme vermeden bina yapmasını istemektir. İnşaat işinden futboldan anladığınızdan daha fazla anlamanızı ümit ederek bu örneği veriyorum. Bu sebepten ötürü, Sergen Yalçın başarılı mı oldu, başarısız mı kestiremiyorum. Ama bir şeyi biliyorum ki, o da takımın inancına çok ciddi ket vurduğudur. Bu şartlar altında plaket almasını gerektiren tek sebep, seneye kalmayacak olmasının bizlere verdiği mutluluk olsa gerek. Aynı sebepten bir plaketi de değerli yönetim kurulu üyelerimize verebilmeyi can-ı gönülden isterim.

Antalyaspor’a gelen herkes, hiç gitmeyecekmişçesine, kazık çakmış gibi büyük büyük kararlar alır. Bir şehri kendi vizyonsuzluğuna ve beceriksizliğine mahkum etmeyi geçmiş dönemlerde Antalyaspor’u yönetenlerden zaten gördük, bu bizim için yeni bir şey değil. Antalyaspor’a yine teknik direktör belirlemiş, transfer etmişsiniz, tebrikler. Ülkemizde kendisine efsane diyen camialar varken ve onlar kendisiyle çalışmayı istememişken biz, büyük bir iş gibi sunuyoruz. Kariyerine bakıyoruz; Brezilya 2. Ligi’nde 18 maçta 1.17 puan ortalaması tutturmuş, 46 yaşına gelmiş ve yaklaşık 10 sene önce bıraktığı futbolda menajer olarak tek A takım tecrübesi de yukarıda bahsettiğim gibi sonuçlanmış. Gerçekten umut vaat eden bir tercih, sizleri alkışlıyorum.

Hoca dediğin 1 kişi, ekibiyle birlikte hadi diyelim 7 kişi; anlaşması kolay. Transfer yasağı ne olacak? Yokmuş gibi hareket etmeye devam mı edeceksiniz? Yoksa hareketlerinize, umuyorum ki, bizsiz mi devam edeceksiniz?

Bir Antalyasporlu olarak, sizden kalan tek problem sadece hoca olursa kendimi şanslı sayacağım. Amaçsız bir Antalyaspor’u alışkanlık haline getirememenizi can-ı gönülden diliyorum.

ETİKETLER: ,