Lig Bitmiş Gibi
Ulaş Kalkan yazdı…
Bu hafta hem Ankaragücü deplasmanı hem de pazar günü oynanan Başakşehir maçı hakkında toplu bir değerlendirme yapmak gerekirse; takımımız için sezon bitmiş denilebilir. Düşecek takım sayısının iki ile sınırlı olmasının da rahatlığından olsa gerek sahada pek de kıran kırana mücadeleler seyrettik diyemeyiz bu hafta sıkışık fikstürde oynadığımız iki maçta da.
Şimdi doğruya doğru, iki maç da kazanılabilecek maçlardı. Tabii takım sahaya 10 kişi çıkmasaydı… Fredy’den bahsediyorum. Kendisi 4 tam 1 yarım olmak üzere 4.5 sezondur burada bizimle. Bu sezon ise gerek aldığı süre gerekse de aldığı süre içerisinde yaptıklarına bakacak olursak performansının ne kadar gerilediğini görmüş oluruz.
Açık konuşmak gerekirse, Fredy geldiği günden beri kendisinden ahım şahım bir beklentim olmadı. 2020-2021 senesindeki çok iyi performansı haricinde –ki o da kendi seviyesine göre çok iyi– Fredy sezonları birkaç maçta fark yaratıp geri kalan maçlarda ya vasat ya da vasat altı performanslar sergiledi. Sosyal medyada bir Fredy sevgisi olduğunu biliyorum fakat sevimli görüntüsü dışında bana pek sebebi olan bir sevgi gibi gelmiyor. Ayrıca 33 yaşındaki Fredy ile 2025 Haziran ayına kadar sözleşme imzalayıp, +1 yıl da opsiyon koyan zihniyeti de aklım pek almıyor.
Aklımın almadığı şeylerden devam edeceğim. Başakşehir maçında oyundan çıkarken Haji Wright’ın ıslıklanmasının nedenini bilen var mı? Islıklayanlar dahil. Ben bilmiyorum, anlam da veremiyorum. Haji Wright gibi bir futbolcu bizimki gibi kulüplere şansları varsa 10 yılda bir, eğer yoksa 50 senede bir anca gelir. Devre arasında satılsa, istenen meblağlar gelse kulübün borç yükü epey hafifler diye umuyordum ama olmadı. Dünya kupası dönüşü Van Dijk’ın yanından Hollanda’ya şahane de bir gol atmışken, göz önündeyken giderse kârlı olacağını düşünmüştüm. Fakat şimdi de Haji için çok ciddi, 9-10 Milyon Euro seviyesinde teklifler olduğu söyleniyor. Renktaşlar, bu paralar bizim kulübümüz için inanılmaz bir meblağ.
Kulübün borç batağında olduğu herkesin malumu. 500 Milyon liranın üstünde bir borç var. Durum buyken gitmesi neredeyse kesin olan, bu berbat sezonda takımın ligde kalmasının 1 numaralı müsebbibi neden ıslıklandı? 2 sezonda tam 31 gol kaydetmiş, geldiğinden beri gıkını çıkarmadan işini yapmış, bonservisi alınırken akbabalar başına üşüşse de “Evim Antalyaspor” deyip buraya gelmiş bir adam neden ıslıklandı? Anlayamıyorum. Geçen sezon çok sevdiğim Andrea Poli’yi de 4-1 önde olduğumuz ve hocanın “rakibin üstüne gitmeyin” talimatı verdiği çok belli olan –sanırım maçtan sonra da söylemişti hoca– bir maçta ıslıklayarak buradaki kariyerine nokta koydurulmamış mıydı zaten? Kalite bize ne zaman bu kadar yabancı bir tabir oldu anlamıyorum. Vasat Doukaralar, Fredyler paklar galiba bizi, kulübe giderken bile 200 Milyon lira kazandırması muhtemel olan başarılı bir oyuncuyu ıslıkladığımıza göre.