İyi Tatiller Antalyaspor
Ulaş Kalkan yazdı…
Karagümrük galibiyeti sonrası zihnen tatile çıkan tüm takımın gözü aydın, sezon sonunda bitti. Sezon için söyleyecek söz çok fakat zamanı değil; önümüzdeki haftaki yazımda sezonu geniş geniş değerlendirme imkanı bulacağız. Bu yazının konusu Giresunspor müsabakası.
Her şeyden önce, en son söyleyeceğimi başta söyleyeyim: Eğer bu sezon “bir maçı kesin kaybetmek zorundasınız, hangisi?” diye sorulsaydı bu maçı tercih ederdim. Bir şehri, bir taraftar topluluğunu temsil etmeyen, sadece zengin yatırımcıları olduğu için ülkenin en üst liginde mücadele eden takımlar yerine şehir takımlarının bu ligde olmasını dilerim her daim. Nitekim birçok konuda olduğu gibi bu konuda da dileklerim gerçekleşmedi. Bu vesileyle de geçmiş olsun Giresunspor demek isterim.
Bu maçtan önceki birkaç gün boyunca bana bu maçın nasıl sonuçlanacağıyla ilgili tahminimi soranlar oldu ve onlara kaybedeceğimizi söylemiştim. Sağ olsunlar takım da hoca da beni yanıltmadı, rahat bir mağlubiyetle sezona noktayı koydular. Giresunspor’un içinde bulunduğu psikoloji göz önüne alındığında gergin bir ortamda geçmesini beklediğim maç aslına bakarsanız oldukça sakin geçti. Nereden ne şekilde geldiğini benim de bilmediğim, bu ligde forma giyebilmesini sadece şansa yorabileceğim Amar’ın kendi kendine başlatıp noktaladığı penaltı pozisyonu ve Borja Sainz’a çıkan komik kırmızı kart dışında maç çok da tansiyon yükselmeden geçti. Borja Sainz’a da baş sağlığı dilerim.
Maçın rakamlarına, istatistiki verilerine baktığımız zaman aslında rakibi sahasına hapsetmiş, ezmiş, sıkıştırmış, bunaltmış bir Antalyaspor olduğunu varsayabiliriz. %69 topla oynama, 23 şut, 11 korner… şeklinde giden istatistikler mevcut. Fakat beylik lafı kendim etmeden, istatistiklerle ilgili birçok edepli/edepsiz özlü söz alıntısını internette bulabiliriz. Sonuç olarak bir futbol müsabakasındaki tek gerçek istatistiki veriye erişebilmek için sorulması gereken soru şudur: Kim daha fazla gol attı? Bu maçta da bu sorunun cevabı, diğer verilerin önüne geçti haliyle.
Geçen sezonun ikinci yarısındaki performans sebebiyle büyük umutlarla başladığımız bu sezonda haftalardır amaçsız bir şekilde çıktığımız müsabakaların büyük çoğunluğunda amaçsız ama baskın bir oyunla mücadele ederek bu sezonu da “kazasız, belasız” tamamladık. Gönül uçmak istiyor fakat kanatlar rehin, kazasız belasızlığa şükretmeye devam edelim.
İyi tatiller Antalyaspor.